75 yaşındaki İrlandalı şarkıcı Chris de Burgh önceki akşam Harbiye, Lütfi Kırdar’da unutulmaz bir konser verdi.
“Bugün buraya ‘hâlâ yaşıyor mu, hâlâ şarkı söyleyebiliyor mu’ sorusuyla geldiniz biliyorum” diye espri yapan Burgh tek kişilik bir performans sundu. Meşhur ‘Lady In Red’ (Kırmızılı Kadın) şarkısını, kırmızı bir elbise giyerek sahneye çıkan Şevval Sam ile birlikte seslendirdi.
DENİZDEN TUVALE
Milliyet’teki ‘Küçümen’in çizeri olarak tanıdığımız Haslet Soyöz aynı zamanda son dönemin önemli ressamlarından. Soyöz yeni sergisi ‘Karanın Bittiği Mavi’yi önceki gün Rahmi M. Koç Müzesi’nde ziyarete açtı. Soyöz’ü açılışta Rahmi Koç da yalnız bırakmadı. Sergide Soyöz’ün 26 yağlı boya eseri bulunuyor. Bu eserlerde Türk karasularında hizmet veren gemileri bir araya getirerek denizcilik tarihine ışık tutuyor. Sergi 30 Kasım’a kadar izlenebilir.
YILDIZLAR SÖZÜNDEN ÇIKMIYOR
Hollywood yıldızlarının saç danışmanı, Dyson'ın Global Saç Bakım Marka Elçisi Matthew Collins geçtiğimiz günlerde İstanbul’daydı. Kendisini yakalayıp birkaç soru sordum. Sonuçta Gigi Hadid’in, Cindy Crawford’un, Kristin Stewart’ın ve daha birçok yıldızın saçlarını emanet ettiği biri kendisi. Danışmanlık verdiği ünlüler hakkında hiçbir şey söylemese de kadın okurlarımız için tüyolar verdi. Kadınların Hollywood yıldızları gibi görünmek için yapabilecekleri en iyi şeyin saçlarını doğru tanımaları olduğunu söyledi Collins. Saç tipine göre şampuan ve bakım ürünleri kullanmak, doğru bakımı yapmak ve özellikle saçı aşırı ısıdan korumak da çok önemliymiş!
MANÇO’YU ANIYOR
Farklı tarzıyla bizi müziğin eski günlerindeki saflığa götüren Evrencan Gündüz iki yeni şarkıyla karşımızda. İlki müziği ve düzenlemesi kendisine, sözleri Naz Özgülüş’e ait ‘Dağlar Gider Yolunda’. Bu şarkı Anadolu pop akımına saygı niteliğinde. Diğeri de Barış Manço’nun 1975 tarihli ilk stüdyo albümünde seslendirdiği ‘Yine Yol Göründü Gurbete’. Gündüz bu şarkı için “2023’te Barış Manço’yu anmak nasip oldu. Onu bıraktığı tüm güzelliklerle yaşatmak istedik” dedi.
FOÇA’NIN LOÇA’SI
Kanal D’nin birkaç hafta önce final yapan dizisi ‘Dönence’ Foça’da çekiliyordu. Foça’nın ne kadar güzel bir yer olduğunu ben yeni keşfetsem de Çeşme’den Urla’dan kaçanlar bir süredir Foça’ya sığınıyor. İzmir’den fazla uzaklaşmadan özledikleri huzurlu tatili orada yaşıyor insanlar. Foça’nın en güzel yanı sakin olduğu kadar dokuyu bozmadan hizmet veren işletmeler. Ağustosta Foça ve Aliağa arasındaki bir lokasyonda açılan Loça Restaurant kısa sürede bölgenin gözdelerinden biri haline gelmiş. Denize sıfır konumdaki Loça’da keyif yaparken balık ve meze ağırlıklı menüsüyle bir lezzet yolculuğuna çıkıyorsunuz
NE YENİR?
Özel tariflerinin olduğu menüde ada usulü fava, Ege mezesi, enginar carpaccio, Girit ezme, pembe domatesli jülyen salata mutlaka tadılması gerekenlerden. Ana yemeklerde ise adabeyi, barbun ve granyöz öne çıkıyor. Loça’nın kurucusu Berkant Doğramacı kullandıkları malzemenin tamamını yerel üreticilerden tedarik ederek onlara da destek olduklarını söylüyor. Sadece yazın değil tüm yıl açık olan Loça’da cumartesi günleri canlı müzik ve fasıl var. Ayrıca hafta sonları mis gibi deniz kokusunu içinize çekerek serpme kahvaltı yapabilirsiniz. Bu kahvaltıda her şey kendi yöresinden ve taze. Foça’ya yatırım yapmaya devam edeceklerini söyleyen Berkant Bey yakında Loça Değirmen&Steakhouse adlı bir restoranı daha Foça’ya kazandıracaklarının müjdesini verdi. Ayrıca 22 odalı bir butik otelin de hazırlıkları sürüyormuş
YUMURTA AŞKINA!
Yeme içme sektörünün tanınmış şeflerinden Perviz Resuli yumurta severler için cennet bir kahvaltıcı açtı! Eggstation, Maçka’daki Dekk’in üst katında yer alan Cream&Sugar adlı kafenin içinde hizmet veriyor. Öncelikle lokasyon harika. Hem Nişantaşı’ndasınız hem de semtin keşmekeşinden uzaktasınız ve sonsuz bir gökyüzüne bakıyorsunuz. Eggstation’ın menüsü ise sürprizlerle dolu. Egg tortilla (labne peyniri, domates pesto ve ıspanaklı), ekmek üzeri haşlanmış yumurta, adını Perviz’in oğlundan alan Alican burger, mantar ezmesi üstü yumurta (mushroom love) ve tatlı olarak Antep fıstıklı French toast denedim. Hepsi birbirinden iyiydi ve daha menüde aklımın kaldığı birçok şey var. Pancarlı ve akçaağaç şuruplu latte ise kahvede macera arayanlar için biçilmiş kaftan. Eggstation ortamı, yemekleri ve uygun fiyatlarıyla şahane bir buluşma mekânı. Görüşürüz!
ATATÜRK’ÜN SOFRASI
Sultanahmet’teki Ottoman Hotel Imperial’ın içindeki Matbah, Osmanlı mutfağına adanmış bir restoran. 25-31 Ekim arasında çizgisinin biraz dışına çıkıyor ve Atatürk’ün sevdiği yemeklerden oluşan bir menü sunuyor. Otelin genel müdürü Serdar Balta ve şefi Kadir Yılmaz, Atatürk hakkındaki kaynaklardan yararlanarak bu menüyü hazırlamış. Fava, zeytinyağlı enginar, ıspanaklı börek, haşlanmış kuşkonmaz, etsiz fasulye, etli bamya, karnıyarık, irmik helvası ve Yanya baklasından oluşan menü bir harikaydı. Geç kalmadınız, 31 Ekim’e kadar vaktiniz var.
VEGAN PİZZALAR
1 Kasım Dünya Vegan Günü. İstanbul’da bazı etkinliklerle kutlanacak olan bu günde, restoranlar da vegan yemekler yapıyor. Artık her şeyin veganını bulmak mümkün. Pizzalarına bayıldığım Pizza il Forno birkaç seçenek birden sunuyor. En önemli malzeme vegan mozarella. Tercihinize göre kabak, ıspanak, mantar gibi eklemeler yapabiliyorsunuz.
SIRA İZMİR’DE
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivallerinin 10. durağı Efes Kültür Yolu Festivali, 28 Ekim-5 Kasım tarihlerinde İzmir’de halkla buluşacak. Festivalin ana üssü, nisan ayında açılan İzmir Kültür Sanat Fabrikası olacak. 140 yıllık tarihi ile endüstri mirasının önemli öğelerinden biri olan bina özel etkinliklerine, açık hava konserlerine, söyleşilere ve sergilere ev sahipliği yapacak.
NOBU’DA SOFRASI ÖZEL MENÜ
Japon-Peru mutfağının en iyi lezzetlerini bir araya getiren Nobu’nun dünyaca ünlü kurumsal şefi Herve Courtot, 30 Ekim’e kadar İstanbul’da. Şefin Nobu İstanbul’a özel olarak hazırladığı omakase menüsünü tatma fırsatı buldum. 4 aşamalı başlangıç tabağı, 8 parçalık suşi, karidesli salata, kral yengeçli pilav ve bademli dondurmadan oluşan menü gerçekten farklı bir deneyim sunuyor. Nobu’nun yemekleri zaten çok orijinal, Courtot’nun menüsü ise unutulmayacak kadar farklı.