Kalsiyum eksikliğinin, vücutta yeterli miktarda kalsiyum bulunmaması durumu olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuğba Yetim, “Kalsiyum kemik sağlığı, kas fonksiyonu, kanın pıhtılaşması ve sinir iletimi gibi birçok önemli işlev için gereklidir. Eksiklik, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir” diye konuştu.
Kalsiyum eksikliğinin uzun süre ihmal edilmesinin bazı hastalıklara davetiye çıkarabileceği uyarısında bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuğba Yetim, “Kalsiyum eksikliğine bağlı olarak kemiklerin zayıflaması ve kırılgan hale gelmesi, özellikle yaşlı bireylerde osteoporoz açısından ciddi risk oluşturur. Ayrıca, osteomalaziye yol açarak kemiklerin yumuşaması, kas zayıflığı ve ağrılara yol açabilir. Bunun dışında, zamanla kalp ritmi bozukluklarına dahi neden olabilir” dedi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Dişli Gürler; menopoz dönemindeki kadınlarda en sık görülen şikayetlerden birinin kemik erimesi olduğunu ifade ederek; hormon replasman tedavisiyle şikayetlerinin önüne geçildiğini söyledi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz, çocuklarda iştahsızlık hakkında açıklamalarda bulundu. İştahsızlığın birçok faktörden kaynaklanabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Karadeniz, “İştah kaybı, fizyolojik, psikolojik ve çevresel etkenlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilir. Öncelikle, çocukların farklı büyüme evrelerinde iştahları doğal olarak değişebilir. Özellikle ilk 2 yıl, büyüme hızı çok yüksekken, 2-5 yaş arasında bu hız yavaşlar ve buna bağlı olarak iştah da azalabilir. Bu, biyolojik bir süreçtir ve genellikle bir patoloji belirtisi değildir. Patolojik nedenler arasında enfeksiyonlar (örneğin üst solunum yolu enfeksiyonları, gastroenterit), kronik hastalıklar (astım, alerjik rinit, anemi), gastroözofageal reflü, sindirim sistemi bozuklukları ve hormonal düzensizlikler (hipotiroidi gibi) sayılabilir. Ayrıca, bazı ilaçların yan etkisi olarak da iştahsızlık görülebilir” diye konuştu.
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, “Soluduğumuz hava, içtiğimiz su, cildimize sürdüğümüz krem ve sıktığımız parfüm gibi pek çok yolla vücudumuza giren kimyasal mikropartiküller, sağlığımızı ciddi şekilde tehdit ediyor. Bu zararlı maddeler özellikle çocuklar ve doğmamış bebekler için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Endokrin bozucular olarak bilinen bu maddeler, özellikle çocuklarda obezite, diyabet ve gelişim geriliklerine, hamile kadınlarda ise, fetüste gelişim bozuklukları ve nörolojik problemler gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu görünmez tehlike, çocuklarımızın geleceğini tehdit ediyor ve toplum olarak bu konuda daha dikkatli olmalıyız” dedi.
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, “Soluduğumuz hava, içtiğimiz su, cildimize sürdüğümüz krem ve sıktığımız parfüm gibi pek çok yolla vücudumuza giren kimyasal mikropartiküller, sağlığımızı ciddi şekilde tehdit ediyor. Bu zararlı maddeler özellikle çocuklar ve doğmamış bebekler için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Endokrin bozucular olarak bilinen bu maddeler, özellikle çocuklarda obezite, diyabet ve gelişim geriliklerine, hamile kadınlarda ise, fetüste gelişim bozuklukları ve nörolojik problemler gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu görünmez tehlike, çocuklarımızın geleceğini tehdit ediyor ve toplum olarak bu konuda daha dikkatli olmalıyız” dedi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şirin Güven, ''Normal doğum, bağırsak mikrobiyotasını destekliyor . Dost bakteriler ve zararlı bakteriler denge halinde ise vücut sistemlerimiz de sağlıklıdır'' dedi.
Dünyada 1 milyara yakın kişide görülen D vitamini eksikliği ülkemizde de çok yaygın. D vitamini doğada iki formda bulunur. Güneş ışınlarının deride sentezi sonucu D3 formu, beslenme sayesinde de D2 formu sağlanır. D3 formunun vücut dolaşımında kalma süresi D2 formunun 2 katından fazladır.
Her anne adayının sadece kendi sağlığı değil, aynı zamanda bebeğin sağlığına karşı da kendisini sorumlu hissettiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Volkan Aksakallı, dolayısıyla gebeliğin başlaması ile birlikte mutlaka bazı testlerin aksatılmadan yapılması gerektiğini söyledi.
Kadınların üreme döneminin sona erdiği bir süreç olan menopoz, genellikle 45 ila 55 yaş arasında ortaya çıkıyor. Ancak, menopoz döneminde bazı kadınlar vajinal kanamalarla karşılaşabiliyor. Bu durumun genellikle endişe verici olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. İrem Küçükyıldız, menopoz dönemindeki kadınlarda görülen kanamaların nedenleri ve alınabilecek önlemler ile ilgili bilgi verdi.
İyotun, insan sağlığı ve gelişimi için gerekli önemli elementlerden biri olduğunu söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. İrfan Berber, “İyot eksikliğinden kaynaklanabilecek hastalıklardan korunmak için, kişilerin günlük en az 150 mikrogram iyot alması sağlanmalıdır. Diyetle yeterli iyot alınmaması, bağırsakta emiliminin yetersiz olması, emzirme dönemi, aşırı terleme gibi durumlarda vücutta iyot eksikliği gelişebilmektedir” dedi.
Vücutta aşırı yağ depolanması olarak nitelenebilecek duruma obezite denmektedir. Obezite çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıklardan biri olarak kabul ediliyor. Uzmanlar, ebeveyn ve çocuk etkileşiminin de çocuklardaki obezite üzerinde büyük rolünün olduğunu düşünüyor. Cerrahi Uzm. Prof. Alp Gürkan çocukları obeziteden korumanın yollarını açıkladı
Vücudumuz, normal koşullarda mikroorganizmalarla (bakteri, virüs) sürekli temas halindedir. Deride, sindirim kanalında, ağız içerisi gibi dış ortamla ilişkili bölgelerde mikroorganizmalar bol miktarda bulunur. Bunların bir kısmının bize faydası da vardır, örneğin iyi bağırsak florası sağlıklı bir sindirim sisteminin olmazsa olmazıdır. Ancak hastalık oluşturma potansiyeli olan mikroorganizmalar da mevcuttur. Bunların hastalığa yol açmaması için beden güvenli, güçlü bir bariyere ihtiyaç duyar.
Çocukların iştahsız olup yeterli beslenememesi gibi çok iştahlı olup gereğinden fazla beslenmesi de oldukça tehlikeli olduğunu söyleyen uzmanlar, özellikle bazı besinleri çok tüketen çocuklarda ani ölüm riski olabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Çocukların sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişmelerini sağlayan en önemli etkenlerden biri yeterli ve dengeli beslenmedir. Çocukların yaşına, gelişimine ve kişisel özelliklerine uygun besinlerin günlük diyete eklenmesi, bireylerin sağlıklı yetişmesi adına çok önemlidir. Beslenmede yetersizliğin gelişmesine yol açan nedenlerin başında iştahsızlık gelir. Çocuklarda yemeklerde seçicilik veya yemeğin reddedilmesi, gelişim döneminde sık karşılaşılan sorunlardan biridir ve bazı sağlık problemlerine işaret edebilir. Süregelen iştahsızlığın dikkatlice değerlendirilmesi ve sağlık problemiyle ilişkili iştahsızlıklarda profesyonel yardım alınması gerekebilir.
Çocukluk çağında obezite yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet gibi fiziksel, davranış ve öğrenme sorunları, özgüven eksikliği gibi duygusal sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle çocuğunuza iyilik yapın ve obez olmasına izin vermeyin! Peki obeziteye karşı nasıl önlem alabilir, çocuğunuzun sağlıklı kilosuna inmesine nasıl yardımcı olablirsiniz? Sizler için pediatri uzmanına sorduk!
Hipotiroidi, hipertiroidi ve Hashimoto gibi tirod hastalıkları tedavi edilmezse kardiyovasküler hastalıklardan depresyona, osteoporozdan kısırlık ve düşük riskine kadar pek çok hastalığı beraberinde getiriyor. Tiroid bezinin düzgün şekilde çalışmaması durumu, hipotiroidi ve hipertiroidi gibi tiroid fonksiyon bozukluklarına sebep oluyor. Tiroid hastalığı hakkında farkındalığı artırmak üzere her yıl tüm dünyada Mayıs ayının son haftası Tiroid Haftası olarak anılıyor. Hafta kapsamında, bu yıl 25-31 Mayıs tarihleri arasında Tiroid Farkındalık Haftası kapsamında çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Biz de endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanından tiroid hastalığı hakkında detaylı bilgi aldık.
Doç. Dr. Özlem Haliloğlu, büyüme hastalığı olarak bilinen akromegalinin geç fark edildiğini, hastalığın yaşam süresini kısalttığını, toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini söyledi.
Tuvalet eğitiminin en korkulan kısımlarından birisi olan geceleri çiş kaçırma, birçok nedenden dolayı olabileceği gibi sonradan da gelişen bir durum olabilir. Önemli olan nokta ise altında yatan nedenin bir uzman tarafından doğru bir şekilde tespit edilmiş olması. Peki, çocuklar neden gece altına çiş kaçırır? Geceleri idrar kaçırma sorunu ve çözümleri...
Dünya üzerinde iyot eksikliği problemi yaşayan 30 milyon insan olduğunu ve bu durumun beslenmeyle doğrudan ilişkili olduğunu söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı ve Fitoterapist Prof. Dr. Murat Hakan Terekeci, “İyot eksikliğinin önlenmesi için beslenmeye dikkat edilmesi gereklidir. Brokoli, turp, şalgam, kara lahana, ıspanak, soya fasulyesi, karnabahar gibi besinleri iyot eksikliği olan bireyler kullanmamalıdır. Balık, taze meyve ve sebze, deniz yosunu ve süt ve süt ürünleri ise iyot bakımından zengin gıdalardır” dedi.
Boy kısalığının en sık görülen nedenlerinden birinin tiroid hormonu eksikliği (hipotiroidizm) olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Elif Sağsak, doğuştan gelen ya da ilerleyen dönemlerde gelişebilecek bu sorunu tespit etmek için basit bir kan testinin yeterli olabildiğini hatırlattı.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Bereket anlatıyor... Hazırlayan: Özgür Gökmen Çelenk
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Göğüs ve Uyku Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nejat Altıntaş, 6 saatten az uykunun yetişkinlerde alzheimer, kanser ve kısırlık gibi hastalıklara yol açtığını, kilo vermeyi engellediğini söyledi.