Yaraları sarmak için hayati öneri! Bu yöntemler depremde can kurtarıyor
Afet ve kriz yönetiminde etkili iletişimin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Burcu Zeybek, “Afet sürecinde iletişim yöntemleri sosyal açıdan kapsayıcı olmalıdır” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.
Elif Bayram / Posta.com.tr - Türkiye’yi yasa boğan depremlerin üzerinden 2 haftadan fazla zaman geçti. Yaralar sarılmaya çalışılırken, Hatay’da 6.4 ve 5.8’lik iki büyük deprem daha meydana geldi. Afet iletişim yöntemlerinin bu durumlarda hayat kurtarmada önemli bir rol oynadığına değinen Doğuş Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Burcu Zeybek, afet ve kriz yönetiminde dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı. Deprem sonrasında acil plan eylemi oluşturmak için çalışmalara başladıklarını belirten Doç. Dr. Burcu Zeybek, “Afet İletişim Yönetimi Rehberi” çalışmasının detaylarını anlattı.
“TAŞINABİLİR KULELER KULLANILABİLİR”
Afet ve kriz yönetiminde iletişimin hayati önem taşıdığına değinen Doç. Dr. Burcu Zeybek, “Afet ve kriz yönetiminde en önemli konu fiziksel iletişim sürecinin bozulmasıdır. Afet sırasında iletişim altyapısı zarar görebilir ve kritik iletişim altyapısının yeniden kurulması acil müdahale aşamasından daha uzun sürebilir. İyileşme hedeflerini desteklemek için iletişimin mümkün olduğunca erken sağlanması gerekir. Bunu temin etmek amacıyla geçici iletişim altyapısı için teknik seçenekler mevcuttur. Örneğin, baz istasyonlarının tahrip olduğu yerlerde geçici hücresel hizmetler kurmak için taşınabilir kuleler kullanılabilir” diye konuştu.
Afet dönemlerinde iletişime erişim eksikliğinin önemli bir sorun olduğunu belirten Doç. Dr. Zeybek, “Afetten etkilenenlerin ya da yakınlarının cep telefonları veya internet gibi kitle iletişim kanallarına erişimi olmayabilir. Bu durum özellikle engelli kişiler ve afetten uzakta yaşayan insanlar gibi savunmasız kişiler için geçerlidir. Yaşananlar afet dönemlerinde iletişim eksiliğinden oluşacak sorunları da beraberinde getirebilir” dedi.
Doç. Dr. Burcu Zeybek
“AFETLERDE İLETİŞİM SÜRECİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”
Afet yönetimi iyileşme sürecinde etkili iletişimin temelini oluşturan kurallara da değinen Doç. Dr. Burcu Zeybek, “Bu noktada iletişim ilgili, açık ve hedefe yönelik olmalıdır. Bunlar acil durumu takip eden toparlanma aşamasında oldukça önemlidir. Bir ülkenin başından geçen afetlerde iletişim süreci hayati önem taşıyor. Çünkü afet sonrası hızlı bir şekilde, yaraları sarmak ve iyileşme sürecine geçmek önemlidir” dedi. Afetten etkilenenlerin genellikle stres altında olduklarına ve çok fazla bilgiye boğulduklarına dikkat çeken Doç. Dr. Zeybek, “Bu durumda insanlar genellikle şunları bilmek ister” diyerek sıraladı:
- İyileşme sürecinde neler olduğunu,
- Hangi destek kanallarının mevcut olduğunu,
- Bu desteğe hak kazanmak için ne yapmaları gerektiğini,
- Soruları, endişeleri veya şikayetleri olduğunda ne yapabileceklerini bilmek ister.
SOSYAL MEDYA DEPREMZEDELER İÇİN AVANTAJ SAĞLADI
Deprem sonrasında, sosyal medyanın afet kriz yönetiminde önemli bir rol oynadığını ifade eden Doç. Dr. Burcu Zeybek, “Sosyal medya depremzedelerin ve yakınlarının hızlı bilgi paylaşması için ciddi bir avantaj sağladı. Sosyal medyanın böyle afet zamanlarındaki işlevsel aracı yadsınamaz. Ancak bu kullanım bilgi yayınlamak, son durumu takip etmek için kullanıldığında işlevsel oluyor. Sosyal medya ortamındaki en büyük tehditlerden birisi dezenformasyon. Yani yanlış veya doğruluğu bulunmayan ve kasıtlı olarak yayılan bilgi. Özellikle sosyal ağlarda yayılan bu tip bilgilere dikkat etmek gerekiyor” açıklamasını yaptı.
Doç. Dr. Burcu Zeybek, afet sonrası iyileşme aşamasında diğer ülkelerde bu sürecin nasıl işlediğini örnekler üzerinden anlattı:
Afet sonrası iyileşme aşamasında iletişime yönelik artan uluslararası ilgiye rağmen, yararlanılacak çok az araştırma veya araç bulunmaktadır. Bu durum, küresel insani yardım topluluğu tarafından kaydedilen ilerleme de dahil olmak üzere, iletişim alanındaki kapsamlı araştırma bulgularıyla tam bir tezat oluşturmaktadır. Bu tür girişimlere örnek olarak Afetten Etkilenen Topluluklarla İletişim (CDAC) ağı ve Topluluklarla İletişim çalışma grupları verilebilir. İkincisi, Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından belirli insani durumlara (örneğin, 2010 yılında Filipinler'deki Haiyan Tayfunu ve 2010 yılında Haiti'deki deprem) müdahale ederken kurulmuştur.
Afet iletişim yönetiminde etkili iletişimin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Zeybek, “Afet ve kriz yönetiminde bilgiye erişim, iyileşmenin her aşamasında hayati önem taşıyor. Bilgi, toplumdaki herkes için erişilebilir olmalıdır. İyileştirme planlaması sırasında kullanılan iletişim yöntemlerinin sosyal açıdan kapsayıcı olması gerekir. Başarılı bir iyileşme süreci etkili iletişim üzerine inşa edilir” ifadelerini kullandı.