Son dakika uykusuzluk haberleri ile ilgili Posta.com.tr'ye eklenen tüm haberler bu sayfada yer almaktadır. Geçmişte yaşanan uykusuzluk gelişmeleri, bugün yaşanan en flaş gelişmeler ve çok daha fazlası sürekli güncel olan uykusuzluk haber sayfamızda...
Aşırı düşünmeye dair bilgiler vererek bundan kurtulmanın yollarını anlatan Doç. Dr. Berke Kırıkkanat, "Bozuk plak gibi bazı düşüncelere takılmış kendinizi düşünmekten alamıyor, zihniniz düşüncelere hapsolmuş ana odaklanamıyor, geçmişin keşkeleriyle veya geleceğin kuruntuları/kabuslarıyla yaşıyor olabilirsiniz. Ancak bu durumdan kurtulmak sandığınız kadar zor değil" dedi.
Beyin Farkındalık Haftası kapsamında ‘Uyuyorum Öyleyse Varım’ başlıklı bir konferans düzenlendi. Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu, insan hayatının üçte birini kapsayan uykunun insan sağlığı açısından önemini vurguladı. Uyku hijyeniyle ilgili tavsiyelerde bulunan Topçuoğlu, “Öğle yemeğinden sonra kafein almayın. Yatma vakti öncesinde sigara içmeyin veya diğer nikotin içeren gıdalar almayın. Yatağa aç girmeyin ancak yatma vaktine yakın saatlerde ağır yemek de yemeyin” dedi.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sena Arıcı, iki haftadan uzun süren, dinlenmeyle geçmeyen halsizlik ve yorgunluğun; kalp ve damar hastalıkları, anemi, tiroit veya metabolizma hastalıklarına işaret ettiğine dikkat çekerek bu durumda doktora başvurulması uyarısında bulundu.
Uykusuzluk, günümüzün en yaygın sağlık problemlerinden biri haline geldi. İnsanlar, gün boyu yaşadıkları stres, endişe ve dijital cihazların etkisiyle geceleri rahat bir uyku uyumakta zorlanıyor. Ancak, Çin kültüründe asırlardır bilinen ve doğal bir çözüm olan papatya çayı, bu soruna karşı oldukça etkili bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor.
Uyku apnesi, gece boyunca solunumun kesilmesiyle ortaya çıkan ciddi bir sağlık sorunudur ve tedavi edilmediğinde kalp krizi, felç ve hipertansiyon gibi yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir. Op. Dr. Enver Ferruh İnan, bu hastalığın erken teşhis ve tedavi ile önlenebileceğini, aksi takdirde çok ciddi sağlık risklerine yol açabileceğini Posta.com.tr okurlarına özel olarak açıklıyor.
Göz altındaki koyu halkalar, uykusuzluk, stres, genetik faktörler veya yaşlanma gibi birçok sebepten kaynaklanabilir. Bu kararmış bölge, yorgun ve bitkin bir görünüm yaratabilir, fakat endişelenmenize gerek yok!
Yapay zeka teknolojileri bebek bakımına da el attı. Amaç, miniklerin dünyasını daha derinlemesine anlamak ve onların ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt verebilmek. Bu noktada ebeveynlerin en önemli yardımcısı olmaya aday olan yapay zeka, örneğin bebek ağladığında bunun sebebini, yüz mimiklerinden anlık duygu durumlarını, çıkardığı seslerle dil gelişimlerini ve uykudaki durumlarını anlık olarak analiz edebiliyor. Özetle yapay zeka sadece ebeveynlerin yaşamlarını kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda bebeklerin sağlıklı gelişimine de katkıda bulunuyor. İşte bu kapsamda geliştirilen yeni nesil uygulamalar...
Mevsim geçişlerinde değişkenlik gösteren hava sıcaklıkları birçok hastalığa davetiye çıkarabiliyor. Beslenmeninse bağışıklık üzerinde büyük etkileri bulunuyor. Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Seda Uşarer, "Kıştan bahara geçiş döneminde çeşitli solunum yolları hastalıkları ve alerji sıkça görülmektedir. Bu yüzden oruç tutarken vücut direncini korumak gerekli" diyerek sahur ve iftarda bağışıklığı desteklemenin etkili yollarını paylaştı.
Emzirme döneminde tüketilen kafeinin anne sütü ve bebek üzerindeki etkilerine değinen Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Betül Özbek, “Kafein, kahve, çay, çikolata, enerji içecekleri ve bazı ilaçlar gibi pek çok ürünün içinde bulunan bir molekül. Fazla kafein alımı bebeklerde huzursuzluk, gerginlik ve kötü uyku düzeni gibi olumsuz etkiler yaratabilir. Ayrıca, günde 450 ml’den fazla kahve tüketen annelerin sütündeki demir miktarının azalabileceği ve bu durumun bebeklerde kansızlık riski oluşturabileceği bulunmuştur. Erken doğmuş veya düşük doğum ağırlıklı bebekler kafeine daha duyarlı oldukları için, bu bebeklere sahip annelerin kafein tüketimini daha da sınırlamaları gerekmektedir. Bu nedenle, anneler kafein alımını sınırlamalı ve özel durumlarına göre doktorlarına mutlaka danışmalı” dedi.
Günümüzün hızlı tempolu hayatı, stresin ve kaygıların artmasına neden olurken, kaliteli bir uyku almak da giderek daha zor hale geliyor. Birçok kişi uyku problemleri ile karşılaşırken, uyku hapları ya da kimyasal çözümler arayışına giriyor. Ancak, doğanın sunduğu bazı doğal ürünler, uykusuzluk ve stresle başa çıkmanın sağlıklı ve etkili yollarını sunabiliyor. İşte bu ürünlerden biri de ceviz…
Hamilelik sorunları çok ama çok çeşitli. Hamilelik oluşmadan başka, oluşurken başka ve sonlandıktan sonra başka sorular, sorunlar yaşanabiliyor. Önemli olan uzman görüşü alarak ilerlemek.
Ama çözümsüz değil. Cinsel yaşamınız hem fiziksel hem psikolojik sağlığınızdan besleniyor. Gücünü de marazını da buradan alıyor. Öyleyse tıkanan yerleri açmak, olumlu ve faydalı beslemek gerek hem ruhu hem bedeni.
6 Şubat depremleri sonrasında barajların çatladığı yönünde paylaşımlar yaptığı iddiası ile hakkında re'sen soruşturma başlatılan sosyal medya fenomeni Oğuzhan Uğur, ilk kez hakim karşısına çıktı.
Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saime Füsun Domaç, kışın su tüketiminin ihmal edilebildiğini belirterek, "Yeterli su tüketildiğinde hem baş ağrısı ataklarını azaltıyor hem de uyku kalitesini artırıyor." dedi.
Türk Nöroloji Derneği Baş Ağrısı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Saime Füsun Domaç, kışın su tüketiminin ihmal edilebildiğini belirterek, "Yeterli su tüketildiğinde hem baş ağrısı ataklarını azaltıyor hem de uyku kalitesini artırıyor." dedi.
Farklı hastalıkların üşüme hissi oluşturabileceğine dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hakani Hazar, “Solunum yolu, mide-bağırsak ve idrar yolu enfeksiyonları, menenjit, hipotiroidi, romatolojik hastalıklar, mineral eksiklikleri, kalp-damar hastalıkları, diyabet, böbrek hastalıkları ve hipotermi üşüme hissi oluşturabilir. Üşüme vücutta yeteri kadar D vitamini bulunmadığında olabilir. Yorgunluk, kemik ve kaslarda güç kaybı, vücut ağrısı, üşüme, uykusuzluk ve yaraların daha geç iyileşmesi görülen semptomlardır” dedi.
Doğum sonrası dönem, hem kadın hem de erkek için zorlu bir süreç, bunu kabul ediyorum. Rutinden ayrılmak sizi zorlayabilir. Ancak doğum sonrası cinsel hayatın değişmesi çok normal bir durum. Kadınlar, kendilerini suçlamamalı; erkekler, eşlerine saygı gösterip destek olmalı. Birlikte hareket ederek, bu süreci daha kolay atlatabilirsiniz.
Çocukların enerji içeceği tüketimindeki artışına değinen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Güzel, özellikle kalp rahatsızlığı, epilepsi ve diğer kronik sağlık sorunları olan çocuklar için bu içeceklerin ciddi sağlık riskleri oluşturduğunu belirtti. Enerji içeceklerinin çocukların hayatını tehlikeye attığını söyleyen Prof. Dr. Güzel, “Enerji içecekleri, son yıllarda özellikle çocuklar ve gençler arasında popülerliği giderek artan ürünler arasında yer alıyor. Yoğun sınav temposu, spor aktiviteleri veya dijital oyunlar sırasında uzun süre uyanık kalma ihtiyacı gibi nedenlerle tercih edilen bu içecekler, masum bir alışkanlık gibi görünse de sağlığı ciddi şekilde tehdit edebiliyor” dedi.
Soğuk havanın kendini göstermesiyle insan vücudunda da değişiklikler olduğunu söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayça Türer Cabbar, özellikle kış aylarında kalp sağlığını korumanın kritik önem taşıdığını dile getirdi. Kalbi korumak için 10 öneri veren Doç. Dr. Cabbar, “Dengeli beslenin, düzenli egzersiz yapın. Kan basıncınızı takip edin, enfeksiyonlardan korunun. Stresten uzak durun, uyku düzeninizi koruyun. Enfeksiyona dikkat edin, tütün ürünlerinden uzak durun” dedi.
Kış depresyonunun, mevsimsel depresyon olarak da bilinen bir depresyon türü olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Özge Selçukoğlu Kilimci, “Mevsimsel depresyon özellikle sonbahar ve kış aylarında ortaya çıkar, ilkbaharla birlikte belirtileri hafifler. Kış depresyonunun temel nedeni gün ışığının azalmasıdır. Gün ışığı, serotonin üretimini artırarak ruh halini iyileştirir ve uyku düzenini etkileyen melatonin hormonunu dengeler. Azalan gün ışığı ise bu dengeyi bozabilir ve depresyon belirtilerine yol açabilir” dedi.