Giriş
Anadolu… Tarihin her döneminde bereketin, verimin, dayanışmanın simgesi… Bu kadim topraklara emeğini ilmek ilmek işleyen ise kadınlar olmuş. Anadolu adını kadından alır. İşte bu yüzden Anadolu demek Anadolu kadınının emeği demek… Üretmek, emeğini paylaşarak çoğaltmak demek. Özellikle son yıllarda kadınların emeğini üretime çeviren kadın kooperatifleri, kooperatifçilik destekleniyor. Türkiye’de halihazırda 161 tarımsal faaliyet yapan kadın koopertifi bulunuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı verdiği desteklerde bu kooperatiflere ayrıcalık uyguluyor ve çeşitli avantajlar sağlıyor.
Bu sene uygulamaya geçen hayvancılık ve su ürünleri sektörlerinde desteklemelerinde kadınlara ilave olarak destek verilecek. Kırsal kalkınma anlamında önemli programlardan TKDK - IPARD projelerinde de kadınlara pozitif ayrımcılık yapılıyor. 2011’den itibaren IPARD-I ve II kapsamında; 318 kooperatif projesine toplam 747,1 milyon lira hibe desteği verildi, bu kapsamda 1,5 milyar lira tutarında yatırım kazandırıldı. Kooperatifleri destekleyen önemli bir proje de ‘Anadoludakiler’… 2023’te yola çıkan proje bir sürdürülebilirlik örneği aynı zamanda…
KADIN EMEĞİ KIYMETLİ
Emine Erdoğan uzun yıllardır; kadınların eğitimden sağlığa sorunlarının çeşitli alanlarında ve kadının güçlendirilmesi konusunda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının kampanyalarını himaye ediyor, seslerinin duyulmasına katkı sağlıyor. Kadınlar, kooperatifler aracılığıyla ekonomik güçlerini bir araya getiriyor. Kendi istihdamlarını, ürünlerine hak ettiği değeri alabildikleri pazarlar oluşturabiliyor. Kooperatifleşme yoluyla, gelir düzeylerini ve yaşam kalitelerini yükseltebiliyor. Ailelerinin refahını artırabiliyor. Kısaca ailelerinin bereketlerine katkı sunuyor. Ayrıca, bilgi ve becerilerini geliştirip birçok eğitim fırsatına erişebiliyor.
ANADOLUDAKİLER PLATFORMU ÇATISI
“Anadoludakiler” projesi “toprağın bereketi, mutfağın bereketi ve usta ellerin becerisi” mottosuyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Kalkınma Ajansları iş birliğinde hayata geçirildi. Kadınların eğitimi, iş hayatına atılmaları ve kadın kooperatifçiliğinin gelişmesine yönelik başlatılan seferberlik kapsamında, ülkemizdeki kadın kooperatiflerinin sayısı hızla artıyor, kadın kooperatiflerimiz ciddi bir gelişim ve büyüme kaydediyor.
MİRASIMIZ YEREL TOHUM
Yine Emine Erdoğan himayelerinde Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde gerçekleştirilen ‘Mirasımız Yerel Tohum Projesi’ ile ülkemizin genetik mirası bitkisel yerel çeşitlerin korunması, tohumlarının tescili ve gelecek nesillere aktarımının yanı sıra tüm vatandaşların geleneksel tatlara ve sağlıklı gıdaya erişiminin kolaylaştırılması amaçlanıyor. Proej, toprağımızın bereketinin korunmasına hizmet ediyor.
ÜÇ MOTTO
Toprağın Bereketi Anadolu’nun kadim topraklarından yükselen bereket hikâyesi… Yağmurun fısıltısıyla hayat bulan, güneşin sıcaklığıyla olgunlaşan, toprağın kucağında büyüyen tarımsal mucizeler. Her tanesi, yüzyılların sabır ve emekle harmanlanmış mirası.
Mutfağın Birikimi: Binbir çeşit lezzetin dans ettiği sofraların kalbi… Nesilden nesile taşınan tatların, baharat kokulu hikâyelerin sessiz kahramanları. Her yudumda, her lokmada bir geçmiş, bir hatıra. Anadolu mutfağının zamana meydan okuyan birikimi.
Usta Ellerin Becerisi: Çıkrıkların sesinde, iğlerin ucunda, ellerin sabrında saklı eserler… Doğanın sunduğu malzemelerle hayat bulan, emekle şekil alan el sanatları. Her motifte bir dua, her dikişte bir masal. Usta ellerden çıkan, asırlık bir geleneğin zarif yankısı.
HEDEF ULUSAL KALKINMA VE MARKALAŞMA
Emine Erdoğan, “Bereket, Birikim ve Beceri” mottosuyla hayata geçirilen “Anadoludakiler” projesinin tanıtımı için yapılan toplantıda, özetle şöyle diyordu:
“Bu projeyle Anadolu’muzun yerel ve geleneksel ürünlerini tanıtmayı, yeniliklerle günümüze taşımayı, vatandaşlarımız ve tüm insanlığın istifadesine sunmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda, yerel ürünlerimizi markalaştırarak ve küresel pazarlara taşıyarak ulusal kalkınmayı desteklemeyi hedefliyoruz.”
“İnanıyorum ki bu anlamlı projenin her bir destekçisi, insanlığın asırlardır ilmek ilmek dokuduğu Anadolu medeniyeti kumaşına, kendi ipliğinden bir düğüm atacak, yaşatmak istediğimiz mirası daha güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacaktır.”
“Bizi biz yapan Anadolu, toprakla buluşarak berekete, soframıza erişerek birikime, kalbimizden dökülerek beceriye dönüşür.”
HEPİMİZ ANADOLU’YA BENZERİZ
Şair Edip Cansever’in “İnsan yaşadığı yere benzer. O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer” dizelerine vurgu yapan Erdoğan şöyle devam ediyordu; “Biz, bu toprağın insanları, hepimiz Anadolu’ya benzeriz. Büyüklerimizin anlattığı hikayelerin irfanıyla ruhlarımız mayalanır. Buğdayın rengi tenimize işler, dumanlı dağların, reyhan ve kekiğin, Fırat ve Dicle’nin kokusu üzerimize siner. Bizi biz yapan Anadolu, toprakla buluşarak berekete, soframıza erişerek birikime, kalbimizden dökülerek beceriye dönüşür.” Emine Erdoğan, medeniyetler beşiği bu toprakların insanlığın ilk ana yurdu, keşiflerin coğrafyası olduğunu, tarihte ilklerin ve teklerin burada yaşandığını, bilinen ilk parşömenin Bergama’da üretilmesinin, ilk resmin Çatalhöyük’te çizilmesinin, ilk tohumun Mezopotamya’da atılmasının, ilk masalın Anadolu’da anlatılmasının tarihteki bu ilklere verilecek örneklerden yalnızca birkaçı olduğuna da dikkat çekiyor. Erdoğan, bu toprağın insanları olarak, tarihi sorumluluk üstlenip, parçası oldukları kadim hikayeye kulak verdiklerini vurgulayarak, şunların da altını çiziyordu: “Hep birlikte bu hikayeyi, yaşadığımız dünyada yeniden anlamlandırma yolculuğuna çıkıyoruz. Bu projeyle Anadolu’muzun yerel ve geleneksel ürünlerini tanıtmayı, yeniliklerle günümüze taşımayı, vatandaşlarımız ve tüm insanlığın istifadesine sunmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda, yerel ürünlerimizi markalaştırarak ve küresel pazarlara taşıyarak ulusal kalkınmayı desteklemeyi hedefliyoruz.”
