Geçtiğimiz hafta sonu demokrasiyi en temel, en vazgeçilmez değer olarak görüp savunan Avrupa Birliği demokrasiyi kanlı bir askeri darbeyle yok eden Mısır’da bir zirve (AB-Arap Birliği) düzenledi. AB’nin üst düzey katılım gösterdiği zirveye İngiltere Başbakanı, Almanya Başbakanı gibi insan hakları, ifade özgürlüğü gibi konuların dünyadaki en ateşli savunucusu liderler bizzat katıldılar. Kısa süre önce gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı öldüren Suudi Arabistan Kralı’yla birlikte kameralara poz verdiler. Mısır’ın 2 haftada 14 kişiyi asan darbeci lideri Sisi’yle gülüp eğlenirken görüntüleri yansıdı.
Sonra Mısır’ın darbeci diktatörü, demokrasi havarisi AB liderlerinin gözünün içine bakarak bir konuşma yaptı. Dedi ki “Bizim idamlarımıza saygı duyun...” Peki, Sisi’nin bu konuşmasına hangi AB lideri çıkıp da tepki gösterdi? Hiçbiri! Hangi AB lideri itiraz etti? Hiçbiri! Benden söylemesi kim ki bundan böyle çıkıp “AB, demokrasi, insan hakları...” gibi kavramları aynı cümlede kullanırsa çok ağır konuşacağım.
İKİ KERE ROMA'YI SEYRETMEYE ÇALIŞTIM, OLMADI
En iyi yönetmen, en iyi görüntü yönetmeni ve yabancı dilde en iyi film dallarında 3 Oscar alan Roma filmini birkaç hafta önce ilk seyretme girişimim başarısızlıkla sonuçlandı. Film ilerlemiyor, hikaye akmıyor... İçim şişti adeta, yarısında kapattım.
Lakin film bu kadar Oscar alınca “Benim cehaletim bu, oturup izlemeliyim” diyerek yeniden Roma’yı seyretmeyi denedim. Yine olmadı. Sinemacılar tarafından linç edilmeyi göze alarak şunu söylemek zorundayım: Roma sanırım hayatımda seyrettiğim -daha doğrusu seyredemediğim- en sıkıcı filmlerden biri... Bu arada Oscar demişken Freddie Mercury’yi canlandıran Rami Malek’e en iyi erkek oyuncu ödülü getiren “Bohemian Rhapsody” tek kelimeyle muhteşem. Şiddetle tavsiye ederim!
'SİZ NASIL BİR ARAYA GELDİNİZ?'
MHP Lideri Bahçeli, CHP, HDP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve ÖDP’yi kast ederek seçimdeki açıktan veya üstü kapalı işbirliğini eleştirdi ve “Siz nasıl bir araya geldiniz?” diye sordu. Aslında Devlet Bey haklı, normal şartlar altında bu partilerin bazılarının ortak bir paydada buluşması mümkün değil. Ancak Türkiye’de siyaset böyle bir şey! Siyasette mutlak doğru, mutlak yanlış yok. “Asla” diye bir şey yok. Bilhassa bizde siyaset, zamana ve şartlara göre değişebilme sanatı... Kaldı ki Bahçeli bu konuda ne kadar eleştiri yapabilir, o da tartışılır. Devlet Bey’in iktidar partisiyle ilgili geçmişte yaptığı eleştiriler, söyledikleri çıkarılsa aynı soru kendisine de sorulabilir: “Siz nasıl bir araya geldiniz?”
ÖĞRENMEK NEDİR?
Celal Şengör şahane bir tespit yaptı geçenlerde, not ettim: “Öğrenmek bir şeyleri kafana yazmak değildir, bir şeyleri kafanda yaratabilmektir.”