Başkasının yerine utanmak

23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı nedeniyle NTV’de yayınlanan programda bir kız çocuğu Almanya’da tıp eğitimi görme hayallerini anlattı ve “Sonra belki Alman vatandaşı olurum” dedi. Bu sözden yola çıkarak yaşananlar içler acısı...

Çocuğu vatan haini ilan edenler mi istersin yoksa sosyal medyada Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, İçişleri Bakanı’na şikayet edip “Ailesi FETÖ’cü olabilir” diye ihbarda bulunanlar mı? O çocuk Darüşafaka’da okuyor. Yani ya annesi ya babası, ya da her ikisi birden hayatta değil.

Merak ediyorum: Masum bir şekilde hayallerini anlatan o çocuğun bu durumunu öğrendiklerinde bu insanların azıcık yüzleri kızarmış mıdır acaba? Öğrenci kardeşimizle ilgili sosyal medyada yazılanları okurken ben utandım.

Başkasının yerine utanmak hatta yerin dibine girmek böyle bir şey herhalde. Kaldı ki 10 küsur yaşındaki bir öğrenci başka bir ülke vatandaşı olmayı hayal ediyorsa ona değil kendimize kızmalıyız.

İşimiz o çocukları linç etmek yerine onlara kendi vatanlarında bir gelecek hayali kurdurmanın yollarını aramak olmalı...

ALLAH AKIL FİKİR VERSİN

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi dün uyuşturucuyla mücadele komisyonu kurulması teklifini AK Parti ve MHP’li üyelerin oylarıyla reddetti.

Siyasette her türlü mücadeleyi anlarım. Ama böyle bir teklife bir insanın nasıl ret oyu kullanabildiğini anlayamıyorum. Alain Politika isimli eserinde der ki, “Devlet adamı olmak için günde 1 saat siyasetçilik yeter, 23 saat insan olmak lazım.”

DOLARDAN PARA KAZANDIĞINI SANMAK!

Geçenlerde bir ortamda tasarrufunu dolara yatıran biri kur hareketinden son 10 günde bilmem kaç bin lira kazandığını ballandırarak anlatıyordu. Dayanamadım, iki çift laf söyledim.

Dolar arttığında para kazandığını sanmak kadar aptalca bir şey olabilir mi? Her şeyin ithal edildiği bu ortamda doların artması artık yaşam maliyetimizin artması demek. Dolar artınca elektrikten suya kadar her şeyin fiyatı artıyor.

Dolayısıyla dolardan para kazanmak diye bir şey yok. Şunu bilelim bir ülkenin para birimi değer kaybediyorsa o ülkede yaşayan herkes (halkı) kaybediyordur.