AK Partili bir dostum aradı “İçimizdeki küskünlere bir çare bulmak lazım. Başka partiye oy vermezler ama böylesine bıçak sırtı bir seçimde bir hafta kalmışken bunları sandığa götürecek bir yol bulmalıyız” dedi. Aylardır yazıyorum: Benzer durum CHP seçmeni için de var. Birçok sebepten CHP seçmeninde de hiç de azımsanmayacak bir oran sandık motivasyonunu kaybetti. Milliyetçi duyarlılığı olan seçmene soruyorsun kimi MHP’den şikayetçi kimi İYİ Parti’den. “Kime oy vereceksin?” diye soruyorsun. “Hiçbirine” diyor. HDP seçmeni desen onlarda da HDP’nin aday göstermediği merkezlerdeki adaylarla ilgili tereddütler var. Seçime bir hafta kaldı. Anketlerin hepsinde çıkan o büyük sorun partilerin en büyük önceliği olacak: Kendi seçmenini konsolide etmek.
NE KADAR REZİL OLURSAK O KADAR İYİ
Beşiktaş’taki görevlerimi 3 ay önce başkanımızla da konuşarak bıraktım. Gelinen noktada artık faydalı olabileceğime inancım kalmadı. Zaten seçime bir ay kalmış. Takımın en iyi durumda ligi bitirmesi başta olmak üzere camianın bir sürü sorunu varken benim bırakmamın ya da bırakmamamın çok bir önemi de yoktu. Sessizce çekildim. İhtiyaç oldukça arkadaşlar arıyor, gücüm yettiğince destek olmaya gayret ediyordum. Bu arada haftalardır çeşitli sosyal medya hesaplarından mide bulandırıcı bir operasyon yürüyordu. Konuyu yargıya intikal ettirdik ve bekliyorduk. Ancak önceki gün yine sosyal medyadaki bu aşağılık trol hesaplar benimle ilgili sahte bir “masraf formu” üreterek yeni bir operasyona kalktı. Belge sahte. İmzalar sahte. Kulübün kaydında böyle bir evrak yok. Adli sürece bu da dahil edildi. Ancak benim için yolun sonu budur. Beşiktaş’ın kanını emerek hayatta kalan vampirlerin ihtiraslarının geldiği nokta içler acısı. Ne kadar rezil olursak o kadar iyi diyorlar. İstiyorlar ki onlara onlar gibi aşağılık işler yaparak yanıt verelim. Ama unuttukları bir şey var ben Beşiktaşlıyım onların ise ne oldukları belli değil. Hayatta tutunduğumuz dal Beşiktaş sevgimiz kaldı onu da bu pislik sürüsünün kirletmesine izin vermeyeceğim. Görev yaptığım 3 yıl boyunca destek olan herkese teşekkür ederim. Koltuklar, görevler gelir geçer aslolan sevdamızdır. “Yeter ki Beşiktaş’ı üzmesinler” diyeceğim ama bu alçak sürüsü ne yazık ki en çok Beşiktaş’a zarar veriyor.
DEPREM TEHLİKE HARİTASINI GÖRDÜNÜZ MÜ?
Türkiye’nin bu yılbaşı güncellenen Deprem Tehlike Haritası’ na bakınca gördüğüm şu: Bu memleketin en büyük ulusal güvenlik tehditlerinden biri depremdir. Okullarda ders olarak okutulmalıdır. Arama- kurtarma, ilk yardım bilgisi tıpkı askerlik, vergi gibi mecburi bir vatandaşlık görevi sayılmalıdır. Gel gör ki halimiz itten beter keyfimiz paşada yok.
MUSTAFA BİLGÜTAY
Mustafa’yı 20 yıldır tanırım. 30 senedir Koşuyolu’nda oturuyor. Koşuyolu’nda doğdu. Koşuyolu’nda büyüdü. Ailesini Koşuyolu’nda kurdu. Evladı Koşuyolu’nda yürümeye başladı. Oturduğu mahallenin her köşesini, her derdini bilir. Hayatı Koşuyolu’dur. Çok doğru bir iş yapıp Koşuyolu muhtar adayı olmuş. Umarım Koşuyolu sakinleri değerini bilir.