Giriş
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün dedi ki, “Seçim bitti, uzun bir süre Türkiye’nin iki önceliğine odaklanacağız: Ekonomi ve güvenlik. Bunu da Türkiye ittifakı olarak yapacağız.”
Devletin zirvesinden gelen bu mesajı herkes iyi okusun, idrak etsin kardeşim. Dört bir yanı terör örgütlerince kuşatılmış, dahili ve harici hainler tarafından sürekli karıştırılmaya çalışılan bir ülkede yaşadığımızı aklımızdan çıkarmayalım.
En ufak bir tökezlemede tepemizde uçuşan akbaba sürüsünü ancak yekvücut olursak başımızdan defederiz. Seçim bitti. Dünya ekonomisinin daraldığı ve hatta gerileme dönemine girdiği bu zamanda Türkiye’nin herkesten çok çalışması şart. Cumhur İttifakı, Millet İttifakı bitmiştir; bundan sonra varsa yoksa Türkiye İttifakı!
ÖZHASEKİ KIZILCAHAMAM’DA SUNUM YAPACAKMIŞ
AK Parti önümüzdeki günlerde Kızılcahamam’da toplanmaya hazırlanıyor. Duyduğuma göre Yerel Yönetimler Başkanlığı, Kızılcahamam’da 31 Mart seçimlerine dair bir sunum yapacakmış.
Buraya kadar her şey normal. Ama sunumu yapacak kişinin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki olması biraz tuhaf değil mi? Ne anlatacak Özhaseki merak ediyorum. Ankara’yı nasıl kaybettiğini mi?
BİNALİ YILDIRIM DAHA NE DESİN?
Sustu. Neden sustu? Konuştu. Neden konuştu? Binali Yıldırım seçimden sonra çıktı “Millet söyleyeceğini söyledi, söz YSK’da” dedi. Dün de mikrofonlar uzatılınca “İmamoğlu mazbatasını aldı, kendisine hayırlı olsun dedim. YSK’nın itirazı neticelendirmesini bekliyoruz” demiş.
Daha ne diyecek ki anlamadım. Son derece sakin. Son derece saygılı. Son derece aklıselim. AK Parti’de keşke tüm genel başkan yardımcıları, adaylar, il başkanları Binali Bey’e bakıp biraz örnek alsa.
ÇOK GEZEN Mİ BİLİR ÇOK OKUYAN MI?
İlber Ortaylı, Allah sağlıklı huzurlu nice yaşlar versin daha, 72 yaşında. Hoca’yı ne zaman arasam dünyanın başka bir yerinde çıkıyor. Her seferinde “Helal olsun Hocam, yarı yaşındayım İstanbul’dan Ankara’ya giderken ayak sürüyorum” diyorum. Bir de sonuna nazarım değmesin diye “Maşallah” patlatıyorum.
Neyse... Dün Hoca ile sohbet ederken internette dönen bir videodan yola çıkarak çok gezen mi çok okuyan mı daha çok bilir geyiği yapıyorduk. “Çok gezen bilse Şeyma İlber Hoca’dan daha fazla şey biliyor olurdu” filan diye sosyal medyada dönen mavrayı anlattım İlber Hoca’ya. Yine şahane bir lafla özetledi vaziyeti: “Ne sadece gezen ne de sadece okuyan, en çok gezerken okuyan bilir.”
