Işınsu Kestelli450 milyon nüfuslu köy

HABERİ PAYLAŞ

450 milyon nüfuslu köy

Romanya ve Bulgaristan, çileli bir sürecin ardından Schengen bölgesinin kesin bir üyesi olma hakkını elde etti.

Her iki ülke önce Hollanda’nın, sonra Macaristan’ın, uzun uğraşlar sonucunda da Avusturya’nın vetosunu aşarak, 31 Mart 2024’te denizden ve havadan dahil oldukları Schengen bölgesine karadan da girmeyi başardı.

Son katılımlarla birlikte sayıları 29’a yükselen Schengen ülkeleri Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İtalya, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, İspanya, Romanya, Slovakya, Slovenya, İsveç ve İsviçre’den oluşuyor...

Haberin Devamı

Yani vize alıp Kapıkule’yi aştığınız andan itibaren, yaklaşık 450 milyon nüfusa sahip Schengen’e üye ülkeleri bir daha sınır kontrolüne girmeden dolaşabiliyorsunuz.

Hiç merak edip baktınız mı ya da zaten başından biliyor musunuz bilemem ama dilimize “Schengen Vizesi” veya “Schengen Bölgesi” gibi tanımlarla yerleşen “Schengen” aslında bir kelime değil; Lüksemburg’ta, Moselle Nehri’nin batı yakasında yer alan 520 nüfuslu küçük bir köyün adı.

20’nci yüzyılın ikinci yarısı Avrupa ülkeleri arasında ittifak ve karşı-ittifakların kurulduğu anlaşmalarla dolu.

1944’te Belçika, Hollanda ve Lüksemburg Benelüks’ü kurarak gümrüksüz ticareti başlattı.

1957’de Roma Anlaşması ile bu üç ülkeye Batı Almanya, Fransa ve İtalya’nın katılımı ile bugünkü Avrupa Birliği’nin temeli olan Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) kuruldu. 1980’lerin başlarında toplam 10 AET ülkesi ve bunlar arasındaki geçişlerde hızlı bir kontrol söz konusuydu. Gümrük kontrolü olmadan ülkeler arasında geçiş yapmak o dönem için ütopya olarak görülüyordu. Ancak AET ülkelerinden beşi olan Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Fransa ve Batı Almanya, ticari malların ve insanların serbest dolaşımını sağlayacak bir anlaşma ile bunu yapmaya karar verdi.                                                O günlerde AET dönem başkanlığını üstlenen Lüksemburg, bu anlaşmanın imzalanacağı bölgeyi belirleme yetkisine sahipti.

Haberin Devamı

Fransa ve Almanya’nın Benelüks ülkeleri ile ortak sınıra sahip olduğu tek bölge olarak Schengen tercih edildi.

14 Haziran 1985’te, beş ülke temsilcisi bir gezinti gemisine binip Moselle Nehri’nin üç sınırın kesiştiği noktasında anlaşmayı imzaladı.

O günlerde Schengen Anlaşması ne fazla destek gördü ne de dikkat çekti. Birçok yetkili bu anlaşmanın başarılı olacağını öngörmüyordu.

İmzalayan ülkeler dahi en üst düzeyde temsilci göndermemişti. İmzacı ülkeler arasında bile tam anlamıyla gümrüksüz geçişlerin uygulanması 10 yıl sürdü ve ancak 1995’te devreye girebildi.

Bugün 29 ülkeye kontrolsüz giriş ve 520 nüfuslu bir köyden başlayıp bugün 450 milyon nüfusa erişimin yolunu açan Schengen köyünün öyküsü bu...

Olur da bir gün yolunuz Schengen köyüne düşerse iyi şarap ve peynir alabilir; köydeki Avrupa Müzesi’nde anlaşmanın detaylarını inceleyebilir, bölgenin berrak göllerinde yüzebilir, Moselle nehrinde tekne gezintisi yapabilir ve en enteresanı nehrin üzerindeki köprülerde birkaç adım sağa veya sola giderek Lüksemburg, Fransa ve Almanya arasında geçiş yapabilirsiniz.

Haberin Devamı

Umarım Romanya ve Bulgaristan’ın tam üyelik ve Schengen bölgesine dahil olma konusunda sergiledikleri kararlı tutum ve anlaşmanın gereklerini yerine getirme konusundaki çabaları, Avrupa Birliği ile bu iki üyeden çok daha uzun mazisi olan ülkemiz için de bir motivasyon unsuru olur ve uzun süredir derin dondurucuda bekleyen müzakereler yeniden başlar.

KARŞIYAKA’YA YAZIK OLUYOR

Yaşadığı ağır ekonomik sıkıntılara rağmen İzmir’i Türkiye Basketbol Süper Ligi’nde başarıyla temsil eden  Karşıyaka’da deniz bitti.

Aksayan ödemeler nedeniyle ligde halen 16 takım arasında 5’inci sırada yer alan Karşıyaka, son birkaç gün içinde birbirinden değerli oyuncularını kaybetti.

Jerry Boutsiele, Damien Jefferson ve James Webb’in ardından 37 yaşındaki oyuncu kurucu Errick McCollum da takımdan ayrılıyor. Ayrıca, yabancı oyunculara ödeme yapılırken yerli oyunculara yapılmaması nedeniyle takım kaptanı Kenan Sipahi’nin rapor alıp idmanlara çıkmadığı da basına yansıyan haberler arasında.

Karşıyaka gibi köklü bir kulübün bu hale düşmesi üzüntü verici...

Ancak koskoca İzmir’in bu duruma seyirci kalması da bir o kadar hazin.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder