Sosyal medyada, WhatsApp üzerinden gönderilen bir ilan çok konuşuldu. İlanda Çeşme Marina’da bulunan bir mekan için dublör, yani sahte müşteri arandığı yazıyor.
Saat 18.00-22.00 arasında bu kişiler mekanda oturacak, bir yerli içkiyi bedavaya içecek ve giderken de 1500 TL’yi cebine koyacak. Aşırı yüksek fiyatlar nedeniyle Çeşme, Bodrum gibi tatil yörelerindeki restoranlar, barlar boş kaldı ya, ilanın da o yüzden verildiği sanılıyor. Ama öyle değil. Bu sistem çok uzun yıllardır eğelence merkezlerinde uygulanıyor. İstanbul, Ankara, İzmir ve daha birçok şehirde dublör müşteri her zaman vardı. Mekanın açıldığı ilk saatlerde, yani ilandaki gibi 18.00-22.00 gibi erken saatlerde hiçbir mekana pek de müşteri gelmez. Gelenler şöyle bir içeri bakar, kimsenin olmadığını görünce çıkar gider. Oysa mekan sahipleri bilir ki, içeride birkaç masada oturan olursa, o gelen müşteri de kalacaktır. İşte o müşterilerin kaçmaması için dublör müşteriler birkaç saatliğine mekana oturtulur. Hatta bu işin ajansları vardır. Tıpkı dizilere figüran bulan ajanslar gibi çalışırlar. İşletmeciler ajansı arar, o gece için birkaç çift gönderilmesini isterler. Yani bir mekana erken saatte gittiğinizde içeride birkaç masada oturanlar varsa, onlar büyük olasılıkla ajanslardan gönderilen dublörlerdir. Evet, Çeşme ve Bodrum’da fiyatlar bu yaz fahiş biçimde artırılmış. Ama ‘dublör müşteri’ sisteminin bununla ilgisi yok. Hep yapıldı, bundan sonra da yapılacak.
İSYANINIZI YESİNLER
Tatil bölgelerindeki esnaf isyandaymış, Yunan adalarına kapıda vize uygulamasının kaldırılmasını istiyorlarmış. Kimse gelmiyormuş mekanlarına. Galericiler isyandaymış, otomobiller ellerinde patlıyormuş. Kimse ikinci el otomobil almıyormuş. Emlakçılar isyandaymış, sadece İstanbul’da ayda 80-85 emlakçı kapanıyormuş. Kimse ev almıyor, kiralamıyormuş. İşini dürüstçe yapan tüm esnafı, galericiyi, emlakçıyı tenzih ederek söylüyorum, bu sonu siz hazırladınız. Çocuklarıyla tatile gelmiş bir aileye iki kap yemek yedikleri halde 10 bin liradan başlayan hesaplar ödettiniz. İkinci el otomobile, sıfırından daha fazla fiyat çektiniz, sıfır otomobilleri alıp stokladınız, fiyatları artırdınız. Evini 20 bin liraya kirayla vermek isteyen ev sahibine “Abi burası 30 bin eder” deyip kiraları, emlak fiyatlarını arşa çıkardınız. Şöyle bir sosyal medyaya bakarsanız kimse sizin isyanınıza inanmıyor. Ben demiyorum ama “Beter olun” diyenler var, dikkatinizi çekerim. Ben sadece şunu söyleyeceğim. Ne ekersen, onu biçersin. Şimdi biraz düşünme zamanı. İçinizdeki ayrık otları temizlenip sadece işini dürüst yapanlar kalırsa, o zaman isyanınıza ses bulabilirsiniz.
Mete Gazoz, madalya umudumuz olacak.
ŞİMDİ SIRA OLİMPİYATTA
Rüya bitti, Milli Takımımız Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan elendi, ülkeye döndü. Finalde olmayı kesinlikle hak ediyorduk ama bu tür turnuvalarda yapılacak en küçük bir hatanın geri dönüşü olmuyor. Cenk Tosun’un dediği gibi, keşke geriye yaslanmasaydık. Neyse oldu, bitti, önümüzdeki turnuvalara bakacağız. Ama spor heyecanı bitmedi. 26 Temmuz’da Paris Olimpiyatları başlıyor. 18 branşta, 54’ü kadın, 48’i erkek olmak üzere tam 102 sporcumuz madalya için mücadele edecek. Atletizm, boks, güreş, tekvando, judo, yüzme ve okçuluk madalya alma olasılığımızın yüksek olduğu branşlar. Tabii bir de Kadın Voleybol Milli Takımımız var. 2012 ve 2020’den sonra üçüncü kez olimpiyatta boy gösteren voleybolcularımız çok hırslı. Yine ülkece gözümüz kulağımız onlarda olacak. Sadece Türk sporcularını değil, dünyanın en güçlü, en hızlı, en dayanıklı sporcularını da izleyeceğiz. 11 Ağustos’a kadar 17 gün boyunca her branşta müthiş mücadelelere, rekorlara tanık olacağız. Ekran karşısından ayrılmamanızı öneririm.