Mide kanaması geçiren Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın sağlık durumuyla ilgili bilgi almak için tedavisini yürüten Prof. Dr. Halis Şimşek’i aradım. Hacettepe Üniversitesi’nden tanınmış gastroenterolog (sindirim sistemi mütehassısı) Halis Şimşek “Genel durumu gayet iyi. Tehlikeli bir durumu yok” dedi ve ekledi: “Her şeyi aktif olarak hasta yatağından takip ediyor. Bu vesileyle biraz dinlenmiş de oluyor diye espri yaptık aramızda. Malum çok yoruldu bu süreçte.” Mehmet Ceyhan Hoca’nın meslektaşı ve yakın arkadaşı Prof. Şimşek haklı… Ceyhan, Mart başından bu yana her gün onlarca gazetecinin sorularını yanıtlıyor, canlı yayınlarda toplumu bilgilendiriyor. Sosyal medyada da aktif.
Covid-19 hayatımıza girdiğinden beri, kamuoyunun en güvendiği tıp insanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan. Çoğunluk onu Bilim Kurulu üyesi diye biliyor ama değil. Gördüğü itibar ve güven, hem kariyerinden hem de kişilik yapısından kaynaklanıyor. Ceyhan birikimini, bilimsel gerçeklerle birlikte hiç eğip bükmeden ifade eden bir bilim insanı. Şimdiyse adeta ömrünü verdiği hastanesinde kendisi tedavi görüyor. Yakında yine aramızda olacak.
SİYAHİ DEĞİL SİYAH
Paris Saint Germain-Başakşehir UEFA Şampiyonlar Ligi maçında, Rumen Dördüncü Hakem’in sebep olduğu skandal sonrası ‘ırkçılık’ bir kez daha gündemde. Bugünün dünyasında, bütün dillerin ‘ırkçı ifadeler’ diye bir gerçeği var. Misal bizde, Türkçe’de siyah insanları tanımlamak için kullanılan ‘zenci’ sözcüğü de bugün ‘ırkçı söylem’ kabul ediliyor. Kimileri aşağılayıcı ya da kötü bir anlamı olmadığını savunsa da, ‘zenci’ de artık ‘ırkçı ifadeler sözlüğü’ne girmiş durumda. Ve o sözlük her geçen gün genişliyor, gelişiyor.
Aynı, siyahlar için bir zamanlar çok (halen de bazıları tarafından) kullanılan ‘arap’ ifadesi gibi. Sene oldu neredeyse 2021 ve çağın değişen kuralları, farklılaşan hassasiyetleri var artık. O hassasiyet seviyesini gösteren güzel bir örnek de yazının başlığındaki kullanım. ‘Siyahi’ değil ‘siyah’ demek gerekiyor. ‘Beyaz’lar için ‘beyazi’ gibi bir sözcük kullanmazken, ‘siyah’lara neden ‘siyahi’ diyoruz? Siyah ses sanatçıları için Sezen Cumhur Önal’ın kullandığı özgün bir ifade vardı. Yaşı tutanlar hatırlayacaktır.
Önal, o şarkıcılara ‘çikolata renkli’ derdi. O dönem esprili bulunan, ilk bakışta naif, hoş, kibar sayılabilecek bu ifade bile bugünün koşullarında bir ayrımcılık içeriyor. Aynı şekilde, ‘kızıl derili’ ya da Amerikan yerlilerinin bunun karşılığında kullandığı ‘beyaz adam’ ifadeleri de… Özetle, mevzu şu… Ten rengi farklı olsa da, insan aynı insan. Sadece görüntüsü, fiziksel özellikleri farklı, o kadar.
Ten rengi bir üstünlük kaynağı da değil, bir eksiklik sebebi de. Bugünün dünyasında bütün ırklar birlikte, iç içe yaşıyor ve bütün insanlar ‘eşit’. Bir insanı teninin rengiyle tanımlamak, ten rengini konu etmek düpedüz ırkçılık.
Ve…
Irkçılık bir insanlık suçu. Irkçı ifadeler de nefret söylemi. Dolayısıyla, bu konu ‘aşırı duyarlılık’ gerektiriyor.