40'lı yaşlara gelindiğinde kırışık ve sarkma gibi ciltte yaşlanma belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Özellikle boyun ve dekolte bölgesindeki cilt tabakası yüz bölgesindekinden üç kat daha ince olduğu için daha erken yaşlanma eğilimindedir. Ayrıca bu bölgedeki cilt tabakası kendi onarma yeteneğinden de yoksundur.
Dekolte kırışıklıklarının sebepleri nelerdir?
Aşırı UV ışınlarına maruz kalma ve parfüm püskürtmekten kaynaklanan aşırı hassasiyet gibi çevresel faktörler, boyun ve dekolte bölgesinin daha erken yaşlanmasının temel nedenleridir. Ayrıca sıklıkla poikiloderma adı verilen bir duruma da yol açabilirler.
Poikiloderma, boyundaki ve göğüsteki ince cilt tabakası kırmızımsı ya da kahverengi görünebilir. Pürüzlü veya "tavuk derisi" dokusuna sahip olabilir. Bu kaba doku, anormal elastin liflerinin üretilmesinden kaynaklanan elastozdur. Bu, cildin kalın, kırışık ve sarkık görünmesine neden olabilir.
Poikilodermaya ek olarak, bazı kişilerde “damarlı” görünüm oluşabilir. Bunun nedeni, platisma adı verilen kasın daha belirgin hale gelmesi ve platismal bantlara neden olmasıdır. Bu bantlar, yaşlandıkça kırışık görünümün artmasına katkıda bulunur.
Boyun ve dekolte yaşlanmasını önlenebilir!
Radyofrekans: Ameliyatsız cilt germe yöntemleri arasında radyofrekans enerjisiyle uygulanan özel içerikle cildi sıkılaştırmak ve gerginleştirmek mümkün. Bu işlem sıkılaşmayı ve gençleşmeyi sağlayan kolajenin uyarılmasını sağlar. Tedavi sonrasında kolajen lifleri kasıldığından cilt gözle görülür bir şekilde sıkılaşır. Sonraki birkaç hafta boyunca derinlemesine ısıl işlem cildinizi sıkılaştırmaya devam eder. Yaklaşık üç ila altı ay sonra, konturlar ve çene hattı daha iyi tanımlanır, artan sıkılık, iyileştirilmiş hidrasyon ve canlılık belirgin bir şekilde ortaya çıkar.
Odaklı ultrason: Cildin daha derin katmanlarını hassas bir şekilde hedeflemek için mikro ve makro odaklı ultrason (MMFU) teknolojisi de kullanılabilir. Buna ciltteki cerrahi tekniklerde yüzü germek için opere edilen SMAS tabakası da dahildir. Ultrason teknolojisi de yeni kolajen uyarımı ve uzun süreli cilt sıkılaşması sağlar.
Lazer yöntemi: Cilt gençleştirme de kullanılan bir başka yöntemde de lazer teknolojisidir. Özellikle cilt kızarıklığını ve gül hastalığını azaltmak için etkili ve invaziv olmayan bir cilt gençleştirme tedavisidir. Ayrıca kırışıklıkları düzeltir ve cilt dokusunu, tonunu ve yara izlerinin görünümünü iyileştirir. Lazer enerjisi binlerce mikro darbeye yayarak cildin üst tabakasını nazikçe ısıtarak tedavi uygular. Bu, ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü iyileştirmek için kollajenin uyarılmasını sağlar.
Enjeksiyon: Enjeksiyon yöntemi ile çene şekillendirme de yapılabilir. Enjekte edilebilir kozmetik ürünlerle çene altındaki yağ hücreleri kalıcı olarak yok edilebilir. İçeriğinde bulunan sentezlenmiş deosikolik asit vücutta bulunan doğal bir malzemedir. Bu asit yağları eritir, sıkılaştırır, gençleştirir, daha şeffaf ve rafine bir çene görünümü sağlar.
Kırışık önleyici tedaviler ise kas hareketlerini zayıflatmak için yüzün ve boynun belirli bölgelerine az miktarda toksin enjekte edilmesini içerir.