Şirin SeverSimge’ye karşılık kim olur?

HABERİ PAYLAŞ

Simge’ye karşılık kim olur?

‘Taraf olmayan bertaraf olur’ diyorlar ya hani.. Simge’nin başına gelen tam da o hesap! Malum; Simge’nin ‘Aşkın Olayım’ şarkısı ilk günden beri Galatasaray taraftarının dilinde. Tribünler, yıldız golcü Icardi’ye tezahürat için bu şarkıyı seçti. Icardi de, Allahı var, tam benimsedi şarkıyı! Simge ile sosyal medyadan takipleştiler, yok efendim takibi bıraktılar, merak yarattılar, birlikte şarkıyı söylediler derken... Beşiktaşlı Simge’nin şarkısı Galatasaray şarkısı oldu resmen. Takım şampiyon olunca da, bu şarkı söylenecekti elbette, ya ne olacaktı? Fakat Simge de kutlamalara davet edildi, hatta sahada bu şarkı eşliğinde Icardi ile düet yaptı. E baktığınız zaman fotoğraf şu: Beşiktaşlı Simge, rakip takımın şampiyonluk kutlamasında! Haklı olarak tepki çekti. Hatta taraftar, “Simge artık stadın yanına bile yaklaşamaz” dedi. Simge ise “Benim Beşiktaşlılığımı kimse sorgulayamaz” diye çıkıştı ama takımı kendisine büyük gönül koydu. O zaman sevgili Beşiktaşlılar, gelin biraz beyin jimnastiği yapalım:

Haberin Devamı
  • Birincisi.. Bu şarkının kıymetini bilememişsiniz, ilk günden Galatasaray’a kaptırmışsınız. Şarkıyı kaptıran, şarkıcıyı da kaptırır! Olacak olan buydu, kusura bakmayın.
  • İkincisi.. Sokaklarda şampiyonluk kutlaması yapan Cimbomluların arasına Fener forması ile girip zıplayan/sevinen o abi gibi görün Simge’yi de. Karşı takıma jest gibi yani. “Yok hayır, olmaz öyle” derseniz de, sormak isterim: Nerde kaldı centilmenlik, fair play falan? Hepsi süslü cümlelerden ibaret değil mi? Net öyle!

***

Bakın, bence size aforoz etmek değil, plan yapmak yakışır. Mesela gelecek yıl hangi Galatasaraylı sanatçının şarkısını sahiplenip, gerekirse onu kaçırarak stada getireceksiniz onun planlarını yapın. Bakın biz Fenerli olarak hiç böyle planlar yapıyor muyuz? Tadını çıkarın yahu.

Simge’ye karşılık kim olur

 

‘Gastronominin Nobel’ini aldı

Ebru Baybara Demir’i tanımayan yoktur artık… Bir şef olarak gastronomi dünyasına, kadınlara, üreticilere, başka şeflere çokça ilham vermiş bir isim kendisi. Mardin’de yerel tohumların üretimini destekliyor, bu yerel ürünlerin ulusal pazara ulaştırılması için çaba sarf ediyor, atık yönetimine dikkat çekiyor, bütün bunları yaparken de kadınlara istihdam sağlıyor. En son, deprem felaketi sonrasında bölgede yemek yapılmasını ve dağıtılmasını sağladı günlerce.

Ve… Bu çabaları sonrasında büyük ve uluslararası bir ödüle layık görüldü: ‘Basque Culinary World Prize 2023’ ödülü ona verildi. Nedir bu ödülün önemi derseniz.. Dünyanın farklı ülkelerinden 1000 şefin aday gösterildiği ve 700 şefin değerlendirildiği ‘Gastronominin Nobel’i olarak adlandırılan bir ödül bu. Bu yıl 8’incisi düzenlendi, amacı da gastronominin dönüştürücü gücünü dünyaya anlatmak. Ebru Baybara Demir bu ödülü Türkiye’ye taşıyan ilk Türk kadın şef oldu. “Gastronominin Nobel’ini ülkeme getirdiğim için gurur duyorum” diyen Baybara ile biz de gurur duyuyoruz. Yaşasın üreten, dönüştüren, büyüten ve güzelleştiren kadınlar.

Haberin Devamı

Simge’ye karşılık kim olur

 

Restoranlar yabancı radarında

Malum, bu ara dünyada Türk lezzetleri, Türk yemekleri, Türk gastronomisi konuşuluyor. Çılbır ve Maraş dondurmasının yurt dışında övgülerle tanıtılmasından sonra bu kez Türk restoranları yabancıların radarında! Zira, 10 Haziran’da İstanbul’da oynanacak Şampiyonlar Ligi finali için Türkiye’ye gelecek taraftarlar, İstanbul’un en iyi restoranları listesiyle tanışıyor. UEFA’nın web sayfasında, Manchester City ile Inter final maçını izlemeye gelen taraftarlara bir etkinlik rehberi sunulurken, gastronomi meraklıları da ‘Michelin Guide İstanbul 2023’ seçkisindeki 53 restorana yönlendiriliyor.

Haberin Devamı

Bu yönlendirme de Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın oluşturduğu ‘Go Türkiye’ portalından sağlanıyor. Türkiye gastronomisi adına şahane bir fırsat. Bu arada, Şampiyonlar Ligi’nin ana sponsoru Türk Hava Yolları’nın tanıtım filmi de çok başarılı. Ronaldinho’nun Çırağan Sarayı’nın muazzam manzarasına karşı, balıkçı teknesindeki ağlara yolladığı şut o kadar iyi ki, izleyenler şahane bir İstanbul manzarası da görmüş oluyor. Eşsiz bir tanıtım, bravo.

Tüh kaçırdım bu töreni!

Power Müzik Ödülleri, son zamanların en izlenilesi ödül töreniydi kanımca. Davete icabet edemedim ama takip ettiğim kadarıyla bize biraz coşku lazımdı, o da bu törendeydi sanki. Neler güzeldi mesela…

  • Ödüllerin halk müziği, pop müzik gibi kategorilere ayrılmaması.. En güçlü kadın şarkıcı, en güçlü grup gibi tek başlık altında verilmesi, çok daha sade, çok daha net oldu. Öbür türlüsü çok kakafoni.
  • Melek Mosso’nun ödülünü kadınlara ithaf ettiği şahane konuşması…
  • Ödül almayanların polemik saçmaları.. “Rap bu kadar revaçtayken rap/hiphop kategorisi yok” diye kızan Sefo’ya kimse demedi mi ‘kategori yoktu ki’ diye! Bu kınama haksız ama yılın en çok dinlenen isimlerinden biri olarak ödül almaması şaşkınlık verici bence de.
  • Yılın en çok dinleneni ‘Antidepresan’ şarkısının hak ettiği gibi ‘en güçlü şarkı’ ödülünü alması… Tam ‘Keşke çekirdeğimi alıp gitseydim’ töreni olmuş, kaçırdım diye üzüldüm.
Sıradaki haber yükleniyor...
holder