Terbiyesizler de evden çıkmasın!

Bir tarafta korona paniği yüzünden huzurevini terk eden görevlilerin, yaşlıları ölüme terk ettiği İspanya… Bir tarafta yaşlılar virüse yakalanmasın diye onları evde tutmaya çalışan, bunun için sıkı tedbirler uygulayan Türkiye. Evet önlem alırken işin suyu da çıktı bir taraftan... Sokakta gördükleri yaşlılarla dalga geçenler, bankta oturuyorlar diye apartman balkonundan su dökmeler, kafasına kolonya döküp videoya çekmeler, görevliymiş gibi azarlamalar, like uğruna türlü türlü hadsizlikler…

Bu terbiyesizler Türkiye’yi resmen ayağa kaldırdı. Bu konuda konuşan bir uzmanı dinledim geçen gün; bu tür terbiyesizlikleri de ‘salgın’ olarak nitelendirdi. O kadar doğru ki… En az korona kadar tehlikeli bir salgın bu da. Bunlara gereken cezalar verilmediğinde de, salgın giderek yayılacak. O yüzden yeni kampanya başlatıyorum: Bu terbiyesizler de evden çıkmasın, evinde kalsın. Salgın yayılmasın!

65 YAŞ ÜSTÜ ÇOK ÖFKELİ...

Öte yandan toplumda bir yanlış anlaşılma var belli ki… Sadece yaşlı nüfusun koronaya yakalandığı ve hayatını kaybettiği şeklinde saçma bir algı bu. Ve bu iş, virüsün yaşlılardan geçeceği fikrine kadar uzadı maalesef. ‘Yaa bize bir şey olmuyormuş’ diyen ve önlem almayan genç ve orta yaşlı zırcahiller yüzünden de virüs iyice yayıldı tabii.

65 yaş üstü de, işte bu yüzden isyanlarda ve çok öfkeli. Sosyal medyada paylaşılan ve bir arkadaşımın annesinin yolladığı yazı var. Şöyle diyor büyükler: “Ölümlerin ve pozitif vakaların hangi ilde olduğunu bile söylemeyen siz, ‘kaybettiklerimizin hepsi yaşlı’ demekle; toplumda ‘oh neyse ki yaşlıymış’ algısını yarattınız mı, yaratmadınız mı? Sadece 65 yaş üstünü eve kapatıp, bizlerin virüs gibi görülmesine çanak tuttunuz mu, tutmadınız mı? Ama sahillerde bisikletle gezenler, sabah sopuru yapanlar, asker uğurlayanlar, balık tutanlar, umreden gelenlere el öpmeye gidenler, pek çok atölyede, fabrikada, işyerinde toplu çalıştırdığınız zavallılar hâlâ dışarda.

Kendinize gelin. Virüsü asıl siz taşıyorsunuz budalalar! Evde oturmaktan şikayetçi değiliz ama bizi komşulara, çağrı merkezlerinde bize bunak muamelesi yapanlara muhtaç ettiniz. Toplumu bir kez daha genç yaşlı diye ayırdınız…”

★ ★ ★

Haklılar mı? Belli bir yere kadar evet. ‘Virüsü yaşlılar yayıyor’ algısı oluşmamalıydı. Sadece yaşlıların aldığı risk daha fazla olduğu için önlem gerekliydi. Yaşlılık kaynaklı bazı inatlar, çocuksu itirazlar nedeniyle 65 yaş üstü evde oturmayınca, bazı yasaklar getirildi. Herkes aynı bilinçte değil sonuçta. Ancak bu riski herkesin taşıdığı gerçeği unutuldu. Hazırlıksız yakalandığımız bir sınavda, her şeyi teker teker öğreniyoruz galiba. Ama herşey büyüklerimize zarar gelmesin diye.

CİNSEL SUÇLARA İNDİRİM OLMAZ

Gündemde başka önemli konular da var… AKP’nin korona virüs salgını üzerine cezaevlerini boşaltmak gerekçesiyle gündeme getirdiği yasa teklifi mesela! Hükümetin yeni infaz paketinde; uyuşturucu ve cinsel suçlara da indirim öngörülüyor.

Yani türlü zorluklarla cezaevine girmiş tecavüz, taciz, şiddet suçluları da serbest kalacak. Amaaaa... Gazeteciler, öğrenciler ve siyasetçiler içeride kalacak. Söyler misiniz bu nasıl adalet? Toplum için hangisi daha tehlikeli sizce? Kadınların ırzına geçenler mi, düşünceleri yüzünden hapiste olanlar mı? Kadın derneklerinin itirazı da önemli: “Cinsel suçlara indirim uygulanması, kadına ve çocuğa yönelik suçlarda cezasızlık algısı yaratacak, artan şiddetin daha da artmasına neden olacak...”

Biz şu günler geçtiğinde iyi hissetmek; daha adil, daha mutlu, daha güzel bir dünyaya adım atarız belki umutlanmak istiyoruz, sizin yaptığınıza bakın! Hakikaten kadın ve çocuk düşmanlarını ne çok sevdiniz. Virüs bizi delirtmedi, siz delirtin hadi.

ÜNLÜLER BU KADAR CAHİL Mİ?

Magazin ünlülerinin koronavirüs salgınına iyi geliyor diyerek reklamını yaptığı ilacı üreten firmanın sahibi konuşmuş. “Ünlüler bu kadar cahil mi olur?” diyor. O cehaletle ilgili değil canım. Ünlülerle ilgili bir durum da değil... “İnsanlar’ bu kadar cahil ve paragöz mü olur diye sormak lazım.

Çünkü kimin eline o ürünü verip, para ödesen, o tanıtımı yapardı. İşte yapmayana değer verdiğimizde, ‘3 bin lira için insanları kandırmam’ diyeni meşhur ettiğimizde, güvenilir diye tanımladığımızda iyileşeceğiz bence.

DOKTORLARA AYIP MI OLDU?

Koronavirüsle ilgili bir kamu spotunda Taner Ölmez ve Timuçin Esen kullanıldığı için, “Doktorlara ayıp olmuyor mu?” diye soranlar var. Niye olsun ki? Bir taşla iki kuş işte.. Tamam bu ikili dizilerdeki rolleri gereği doktor ama onları görünce dikkat kesilecek milyonlar var.

Bir doktordan daha etkili oldukları muhakkak. Bir dizide doktoru oynadığı için Kutsi’ye “Ameliyatıma sen gir” diyenlerin, ‘Çakır’ karakteri dizide öldü diye helva kavuranların ülkesinde sorduğunuz soruya bakın. Fayda nereden geliyorsa, onu alkışlamayı öğrenin biraz.