Acun hiç firar etmedi ki...

Ülkede ne zaman bir felaket yaşansa sosyal medyada hep aynı söylemler. Dillerine doladıkları 3-5 kişiyi adeta hedef haline getirip linç etme yarışı, ardından alkışlı kapanış. Bu kişilerin başında da ünlü yapımcı Acun Ilıcalı geliyor. Yangınlar devam ederken sosyal medyada bazı tweet’lere denk geldim. Birçoğu ‘Neredesin Acun Ilıcalı?’, ‘Acun Ilıcalı yardım yaptı mı?’, ‘Paylaşım yaptı mı? şeklindeydi. Sanki bu ülkenin Acun’dan başka zengini yok. Sanki Acun, süper kahraman! Halkın ondan bu kadar beklentisi olmasının tabii ki bir nedeni var. Çünkü bazıları gibi asla Acun, hiç ‘firar’ etmedi. Hep taşın altına elini soktu.

Vatanını seven bir vatandaş olarak tüm imkanlarını maddi ve manevi seferber ediyor. Pandemi başlıyor, uzaktan eğitime geçiliyor Ilıcalı, bilgisayarı olmayan çocuklar için kampanya başlatıyor. Ülkede deprem oluyor ‘Yetiş Acun’ deniyor. Ilıcalı, deprem bölgesindeki vatandaşlar içinde kanalında yardım kampanyası başlatıyor. Ve bu kampanyaları başlatırken kendi cebinden de yardımlarını yapıyor.

Acun Ilıcalı, şimdi de yangın mağduru 100 aileye Ahbap aracılığıyla 5 milyon TL bağış yaptı. 2 gün önce linç edenler, şimdi Acun’u alkış yağmuruna tutuyor. Beklentileri anlıyorum ama, böylesine linç etmeden önce insanların yaptıklarını da unutmasak, balık hafızalı olmayıp kalpleri, gönülleri bu kadar kırmasak mı?

BİR DEMET GÜZELLİK

Demet Akalın’a yıllardır; “Keşke bir dernek kursan, ne güzel olur” diye söyler dururum. ne güzel olur diye söyleyip dururum. Yangınlar devam ederken, Demet’in bir çağrısına yüzlerce insan ses verip destek oldu. Kendisini bugüne kadar eleştirenlerin dahi takdirini kazandı. Nasıl kazanmasın, yüreğimizi yakan yangına adeta yağmur oldu yağdı.

Demet Akalın, yıllardır içinde bulunmaktan büyük gurur duyduğum Beşiktaş’ın kadın taraftar grubu ‘Çarşı Kadın’ın köy okulları kampanyasının da gönüllüsüdür. Köy okullarına kamyon kamyon oyuncak gönderir. Şimdi bir dernek kurmak istediğini duyunca çok mutlu oldum. Çünkü bu ülkenin, böyle vefalı sanatçılara çok ihtiyacı var.

ÜST ÜSTE HATA

Süreyya Yalçın, yangının ilk günü, dumanı tüten ormanın önünde verdiği pozla büyük tepki çekti. Hatasını anlayan Yalçın, telafi etmek için önce TEMA’ya yüklü miktarda bir bağış yaptı. Sonra yangın bölgesine yardım kamyonu çıkarttı. Buraya kadar her şey iyiydi. Ama o kamyonun üzerine ‘Süreyya Yalçın Yardım ve Destek Aracı’ yazınca yine bir çuval inciri batırdı. Ardından yine tepki yağmuruna tutuldu. Sonuç; “Çok üzgünüm” diyerek özür dilemek zorunda kaldı. Eminim, bu fikri sana güvendiğin biri verdi. Ama ah be Süreyya, kaç yaşında insansın; “Olmaz böyle şuursuzluk” diyemedin mi?

AHKAM KESMEYELİM

Şimdi de aynayı bir kendimize tutalım. Yaşadığımız felakette, bize bir nebze umut veren isimler burun kıvırdığımız ‘magazin’den çıktı. Mesela; ‘Recep İvedik’... Yarattığı kurgu karakter ile gerçek kişiliğini birbirine karıştırıp yıllarca Şahan Gökbakar’a neler söylenmedi neler. Bilkent mezunu olan, Türkiye’nin en çok seyredilen filmlerine imza atan, analizleriyle ikonik bir karakter yaratan Şahan Gökbakar’a ‘boş kafalı’ diyebilecek kadar kör insanlar çıktı. Yangında yaptığı yayınlarla adeta bir ‘savaş muhabiri’ gibi çırpınan Şahan, bence bizlere bir şey daha öğretti: Oturduğumuz yerden bol keseden ahkam kesmemeyi.