Bir süredir arabuluculuk sistemini duyuyorum. Her dava için arabulucu şart mı? Arabuluculuya başvurmadan dava açılırsa ne olur? B.M.
Okuyucuma yanıt vermekte güçlük çekeceğim, zira: Ülkemizde arabuluculuk ilk defa mecburi arabuluculuk olarak sisteme girmedi. 2013-2017 yılları arasında arabulucuya başvuru isteğe bağlı olarak gündeme geldi. 2013’te yürürlüğe giren bu yasa, arabuluculuk sistemini yürürlüğe soktu ama buna göre ağırlıklı olarak herhangi bir davada arabulucuya başvurmadan dava açabiliyordunuz. Sonrasında 6325 sayılı yasada değişiklikler yapılarak 18/A maddesi 2018 yılında eklendi ve mecburi arabuluculuk sistemi özellikleri açıklandı.
Bu değişiklikten sonra bir defada tüm davalar için arabuluculuk sistemi getirilmedi. Dönem dönem davalarda arabulucuya başvuru mecburi hale getirildi. Bunlardan mesela 2019’da ticari ihtilafların, 2020’de tüketici ile ilgili sınırlı ihtilafların (11.330 TL’nin üzeri ) veya 2023’te kira ilişkilerinin mecburi arabulucuya götürülmesi şart edildi. İşte yukarıda okuyucuma yanıt verirken bunda zırlanacağımı yazmıştım ya, işte görüyorsunuz zorlanıyorum. Zira ihtilafların net kira ihtilaflarının tümü diyemiyorum. Örneğin icra takibi ile temerrüde düşme halinde açılacak davada arabulucu şartı aranmayacak. Bunun gibi diğer konularda da istisnalar var.
Arabulucunun zorunlu olduğu hallerde dava açmadan önce arabulucuya başvurulur. Bu süre içinde zamanaşımı durur. Son tutanağın imzalanması ile yeniden başlar ve şayet taraflar uzlaştı ise uzlaşma tutanağı, icra edilebilirlik için sulh hukuk hakimine gönderilir. Anlaşmazlık tutanağının tutulması durumunda ise dava açma yoluna başvurulur. Açılan bir davada, arabulucuya başvuru mecburi ise ve bu başvuru yapılmadı ise dava şartı yokluğu nedeni ile dava esasına girilmeden reddolunur. İşte böyle biraz karışık, biraz detaylı ve sade vatandaşı biraz zora sokan sistemimiz bu.