Ozan Darıcı

16 Nisan 2012, Pazartesi 11:03

Irkçılığa sahip çıkmayın

Irkçılık en büyük insan suçlarından biridir. Karşınızdakine sadece ve sadece derisinden, ırkından, dininden ötürü aşağılayıcı ifadeler kullanmak, dünyanın her yerinde lanetleniyor. Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) de, ırkçılık ve şikeyi futboldaki en büyük iki suç olarak görüyor. Şike Türkiye'de sahaya yansımadı (!) ama ırkçılığın sahaya yansımasına Fenerbahçe-Trabzonspor karşılaşmasında tanık olduk.

Olayın öznesi Emre Belözoğlu, maç sonrası "Maçın içinde bazen tansiyon yükseldiğinde birbirimize çok kötü sözler söyledik. Benim ona, onun da bana ettiği ana avrat küfürler aptalcaydı. İkinci yarının ortalarında o benden, ben de ondan özür diledik. Maç bitince birbirimize sarılarak maçı bitirdik. Ancak maçtan sonra çıkıp böyle şeyler söylemesinin arkasında ben artniyet ararım. Maçta olan şeyleri maçın sonrasına taşımaya ne gerek var" diyerek, art niyetli olanın, ırkçı saldırıya maruz kalan Zokora olduğunu söyledi.

Sahada futbolcuların birbirlerine naif olduklarını beklemek biraz saflık olur. Elbette yükselen tansiyonda, dozu yüksek küfürleşmelerin olduğunu da biliyoruz ancak ırkçılık denen iğrenç mefhum oldu bittiye getirilerek, çözümlenebilecek bir şey değil.
RTÜK'E ÇAĞRI: +18 İŞARETİ KONULMALI
Emre Belözoğlu, yeşil sahalardaki en ilginç futbol figürlerinden biri. Yeteneklerine lafı söylenebilecek bir oyuncu değil. Ancak, saha içinde sergilediği tavırların pek çoğu, 18 yaşından küçük çocuklara olumsuz örnek oluşturacak nitelikte.