Zaman zaman, Türkçe’nin yanlış kullanımına dair yazılar yazıyorum ya... Çok ilgi görüyor o yazılar.
Faydalı olduğunu görüyorum. O yüzden de arada aynı konuya değinmekte yarar var. Hadi başlayalım…
*
Yanlış kullanımların büyük kısmı, Türkçe’ye yabancı dillerden girmiş sözcük ya da ifadelerde gözleniyor. Mesela ‘egale’-‘ekarte’ etmek. İki sözcük de Fransızca kökenli. “Piyasadaki rakiplerini egale etti” diye bir cümle duydum örneğin geçenlerde.
Oysa ‘egale etmek’ bir rekoru yinelemek anlamına geliyor. ‘Ekarte etmek’ ise saf dışı etmek, konu dışında tutmak demek.
Yani piyasadaki rakip ‘egale’ değil, ‘ekarte’ edilebilir. ‘Egale’ edilecek olansa bir sporcunun yarışmada kırdığı rekor olabilir.
*
‘Yine’ diye bir sözcük var biliyorsunuz dilimizde. Yeniden, bir daha, tekrar anlamında…
Bu sözcüğü ‘gene’ ve ‘gine’ diye kullanan çok insan var. ‘Gene’ artık kabul görmüş ve ‘yine’nin eş anlamlısı olarak Türk Dil Kurumu (TDK) Sözlüğü’nde yerini almış durumda. Yani o tamam. Ama ‘gine’ yanlış… Gine, Batı Afrika’da bir ülke çünkü.
Gerçi baktım; TDK, ‘gine’yi de ‘yine’ ve ‘gene’nin eş anlamlısı olarak sözlüğüne almış ama buna itiraz ediyorum. ‘Gine’ bence yanlış kullanım.
*
‘Dolayısıyla’ ve ‘nedeniyle’ var bir de… Sıkça birbirinin yerine yanlış şekilde kullanılıyor bu iki sözcük. Mesela şu cümle yanlış:
“Çocuk, hastalığı dolayısıyla okula gidemedi.” Burada kullanılması gereken sözcük ‘dolayısıyla’ değil, ‘nedeniyle’. Çünkü ‘dolayısıyla’ sayesinde demek, ‘nedeniyle’ ise ‘yüzünden’.
Yani biri pozitif, diğeri negatif anlam taşıyor. Hastalık yüzünden okula ya da işe gidemezsiniz ama iyileşmeniz dolayısıyla gidebilirsiniz. Ya da başarınız (sayesinde) dolayısıyla ödüllendirilir, yanlışınız (nedeniyle) yüzünden cezalandırılırsınız.
*
Restorana ya da otele ‘rezervasyon’ yaptırılır, ‘rezerve’ değil. Bir masayı ‘rezerve’ edebilir, ‘rezervasyon’u ise yaptırabilirsiniz.
Yine Fransızca ve aynı kökten gelen bu iki sözcüğün doğru kullanımları şöyle:
“Bayram tatili için otelden bir oda rezerve ettim.” “Rezervasyon yaptırmak için oteli aradım.”
*
Çok rastladığımız bir yanlış kullanım da “ful dolu” ifadesi. ‘Ful’ İngilizce bir sözcük (full). Türkçesi ‘dolu’.
“Gittiğimiz mekan fuldü, içeride hiç yer yoktu” cümlesi tamam. Ama “Mekan ful doluydu” olmaz. Türkçede resmi olarak yer almasa da kullanılıyor bu sözcük.
Otomobilin deposunu ‘fullemek’ mümkün mesela. Ama depoyu ‘ful doldurmak’ ifadesi yanlış.
*
Son olarak ‘resim’ ile ‘fotoğraf’ sözcükleri… Burada tek taraflı bir yanlış kullanım var.
Resme kimse fotoğraf demez ama ‘fotoğraf’ yerine ‘resim’ diyen çok maalesef. “Hadi gelin beraber bir resim çektirelim” cümlesinde olduğu gibi… ‘Resim’ çektirilmez, yapılır.
Çekilen ya da çektirilen ‘fotoğraf’tır. Bir ressamın tuval üstüne yağlı boya bir resmine sahip olabilirsiniz ama ‘vesikalık resim’ çektiremezsiniz.
O çektirdiğiniz ‘resim’ değil ‘fotoğraf’tır çünkü.
*
Bugünlük de bu kadar. Devam ederiz bir ara.
Yanlışlar listesi uzun zira.