Yine, yeniden Bodrum’dan bildiriyorum sayın okurlar… Öncelikle çok sıcak, Antalya’dan beter bir sıcak. Esmiyor, fena bunaltıyor. İkincisi çok kalabalık. Yollar, restoranlar, plajlar, her yer kalabalık ve üstelik her şey çok pahalı. Pahalı diye şikayet edilen bir yer neden ve nasıl bu kadar dolu olur, onu da sosyologlara bırakıyorum artık. Tabii ki beni de incelemeye alsınlar, hay hay uygundur!
Şaka bir yana.. Oturulan tüm masalarda, yatılan şezlonglarda tek konuşulan konu var; her şeyin çok pahalı olması. Harcadığın parayı kafaya takmaktan tatil yapamazsın, net! Bakın her sene olduğu gibi bu sene de Maça Kızı gündemde... Geçenlerde bir masanın 26 bin TL’lik faturası elden ele dolaşıyordu mesela. Ben hiç şaşırmıyorum. Hatta şaşıranlara şaşırıyorum artık.
Onların fiyat politikası zaten bu! İçkiler, şişe açmalar, yemekler belli seviyede, ‘herkes gelmesin zaten’ mekanı orası. Belli bir zümreye ait. Bu fiyatları bilerek, zevkle ödeyenlerin yeri. Faturada 24 tane suya 960 TL yazmalarına ‘yuh’ tabii, hiç normal değil ama bundan etkilenmeyenlerin doldurduğu bir yer orası. Daha dün botla önünden geçtim, içerisi tıklım tıkıştı. O zaman bu dert niye bizi geriyor anlamış değilim!
Hem gidip hem isyan çıkarmayın lütfen!
Yetkililere falan sorsanız; para harcayacak turisti çekmezsek, turizm ölür! İşte bu tesisler de bunun için var. Yabancı turist için, paralı turist için. Gözleme yemek istemeyen turistler için! Diyelim ki, Bodrum’da tatil yapan Orlando Bloom ve Kate Perry çiftinin gittiği otelde kalırsanız ya da o otelin restoranında yiyip içerseniz, bi zahmet o faturayı sosyal medyaya koymayın! Maça Kızı da böyle bir yer işte.
Her sene lahmacun borsasından anlayın, bu mekan herkesin cüzdanına göre değil. O zaman gidip de ‘bu nedir?’ diye yangın çıkarmayın. Bir başka ayrıntı… Sordum herkese; bu yıl Bodrum’da en çok iş yapan ve tutan yer Papermoon ve Lucca. Fiyatlar acayip uçuk.
Ama açın sorun, yer bulmak zaman zaman imkansız. Neden? Çünkü ‘Lucca’ya gittim’ demek, görünmek için. İşte bu fiyatlar da o insanların havası/egosu için! Mekanda öyle bedava oturmak yok diyorlar yani! Yine de 24 suya 960 TL epey iddialı olmuş. Su ayol bu, iyice şaşırdınız!
Bu senenin yüzü Serkay Tütüncü!
Yukarıda bahsettiğimiz mekanlar ve türevleri tamam da… Hiç ummadığın yerlerdeki fiyatlar insanın sinirine dokunuyor asıl! Normal vatandaşın isyanı belki duyulmuyor ama her sene bir ünlü çıkıp bu kazıklanmanın yüzü oluyor. Önceki yıllarda Ivana Sert Bodrum’da bir mekanda et yiyip 800 TL hesap ödediği için isyandaydı. Sonraki yıl Çağla Şikel “Ayrana 40 TL ödedim” diyerek bir yaraya parmak basmıştı.
Geçenlerde de oyuncu Serkay Tütüncü Alaçatı’daki fiyatlara isyan etti: “Alaçatı’da tatil yapacaksanız, önce elde avuçta ne varsa satın, yastık altı birikimlerinizi çıkarın, olmadı kredi çekin. İki hasır serpiştirip bir Buda heykeli koyunca içki 984 TL oluyor.
Arkadaşlarıma gecelik oda fiyatı 4 bin 500 TL demişler!” Haklı mı? Sonuna kadar. ‘O zaman gitme kardeşim’ diyen çok. Ünlü ya, maksat sataşmak ama otur bir düşün, insanların tatil yapmak için servet dökecek noktaya gelmesi gerçekten acıklı. Baştan sormalı soruşturmalı belki. Gidilen mekanda menüye bakmalı ve cüzdanın uygun olduğu yere gitmeli. Nilgün Belgün gibi. Bakın, ne demiş; “Ben pahalı yerlere gitmem, fahiş fiyat görürsem hemen orayı terk ederim”. Bu kadar basit yani. ‘
Code Lotus’ programı ile kendinizi iyileştirin
Sanırım Bodrum’a yeme, içme, eğlenme dışında bir de iyi hissetmek için giden azdır. Ama benim gibi, arayan buluyor işte! Türkbükü’nün en eski, en özel mekanlarından Divan Bodrum tazelenmiş, yeni bir sayfa açmış. Bu yeniliğin içine ‘iyileştir kendini’ programını da eklemiş. Medikal iyileşmeden ziyade zihnen ve ruhen de iyi olmayı öğreten bir program. Amerikan Hastanesi’nde uzmanların uyguladığı bu zihin ve ruh sağlığı programı, belli dönemlerde otelde öğretilecek.
‘Code Lotus’ adı da; hastanelerde bulunan acil durum kodlarından ve Lotus çiçeğinden geliyor. Amerikan Hastanesi’nin iki doktoru Elif Altuğ ve Murat Aksoy; stres, kaygı ve çevresel faktörlerin modern zamandaki birçok hastalığın tetikleyicisi olduğunun altını çizip; farkında olmak, dengede olmak, meditasyon, sağlıklı beslenme gibi basit önemlerle nasıl fark yaratacağımızı anlattı. Mesela yemek yerken bile farkında olarak yemek yemek.. Koklayarak, hissederek, şükrederek. Sana iyi gelen şeyleri yapmak, buna zaman ayırmak.
Alışkanlıkları kırmak. Mutlaka hareket etmek. Nefes almayı unutmamak. Bakış açınızı değiştirmek. Kendine şefkat göstermek. Bilmediğimiz şeyler değil belki ama ihmal ettiğimiz, unuttuğumuz bilgiler. Biraz çabayla iyileşmeyi, kendini iyi hissetmeyi öğretiyorlar. Bodrum’un havasında ruh sağlığını iyileştirmek de paha biçilmez. Otel gibi, siz de yeni bir döneme geçebilin diye.
★ ★ ★
Not: Lotus çiçeği, çamurlu sularda büyüyüp zorlu yollarla güneş ışığını bulan tek çiçek. Açılan her taç yaprağı hayatta kalmayı temsil ediyormuş.