Efsane TV dizisi Ezel’de Ramiz Karaeski’yi canlandıran büyük usta Tuncel Kurtiz ile tanımıştık, Oscar Wilde’ın bu müthiş şiirini ‘Oysa herkes öldürür sevdiğini.’ Hayat bazen en sevdiğini bile üzmek durumunda bırakır. Dün akşam olduğu gibi. Ligde son iki maçta farka gidecekken son dakikalarında zorlanmıştı Galatasaray. Hafta boyu da rakibin eksikleri çok konuşuldu kamuoyunda. Ne olursa olsun Eyüp lig dördüncüsü. Başında da Arda Turan. Galatasaray’ın efsanelerinden. Belki de gelecekteki antrenörü. Doğru ama maçı verecek hali yok. İşine ihanet edemez, aldığı Galatasaray terbiyesi buna izin vermez. İlk gol de eski ve çocukluğundan bu yana Galatasaraylı Emre Akbaba’dan geldi. Golde Halil Akbunar’ın hakkını teslim etmek gerekir. Galatasay baktı papuç pahalı, yüklenmeye başladı. Osimhen defalarca beraberliğe yaklaştı, bir kez de direğe takıldı. Sonra tartışmalı penaltı pozisyonu (ki penaltı değildi) ardından Davinson’a sarı. Barış’ın kornerde çekilmesi en azından VAR’ı hak ediyordu bence.
* * *
31. dakikada Torreira kafayla Berke’ye nişanladı. Devre biterken Barış resmen iğne deliğinden topu geçirdi. Devre başında da Sallai Galatasaray’daki ilk golünü attı. Bu golde asist yapan Osimhen, sonra Barış’a ‘al da at’ dedi, Barış kaçırdı ya da Berke devleşti. Galatasaray’ın artık bir zaafı olan defans arkası boşluğu beraberlik golünü getirdi. Sallai’nin getirdiği topta Barış öne geçme şansını dağlara taşlara vurdu. 86’da Berke neler kurtardı neler! Olmayınca olmuyor. Eyüpspor kora kor oynadı. Arda Turan kazanmak için Sami Yen’deydi. Bir puanı aldı. Oğuzhan Çakır, tecrübesizliğinden bir iki sarıyı atladı ama gördüğünü çaldı. Bu maç için ileri geri konuşanlar utanmış mıdır acaba? Yapı yapı diye bağıranlar SUSUN ARTIK!