Son dakika kronik hastalıklar haberleri ile ilgili Posta.com.tr'ye eklenen tüm haberler bu sayfada yer almaktadır. Geçmişte yaşanan kronik hastalıklar gelişmeleri, bugün yaşanan en flaş gelişmeler ve çok daha fazlası sürekli güncel olan kronik hastalıklar haber sayfamızda...
The Lancet Global Health’in 185 ülkede gerçekleştirdiği araştırmaya göre dünya nüfusunun yüzde 67’sinin iyot, kalsiyum, demir gibi vitaminleri yeteri kadar almıyor. Vitamin eksikliğinin başka hastalıklara davetiye çıkardığını belirten Bütünleyici Sağlık ve Fonksiyonel Beslenme Uzmanı Melike Serengil Özçelik, “Günümüzde birçok insan yorgunluk, bağışıklık düşüklüğü, odaklanma problemleri ve kronik rahatsızlıklar gibi belirtiler yaşarken, bunun altında yatan sebeplerden biri de vitamin ve mineral eksiklikleri olabiliyor” dedi.
The Lancet Global Health’in 185 ülkede gerçekleştirdiği araştırmaya göre dünya nüfusunun yüzde 67’sinin iyot, kalsiyum, demir gibi vitaminleri yeteri kadar almıyor. Vitamin eksikliğinin başka hastalıklara davetiye çıkardığını belirten Bütünleyici Sağlık ve Fonksiyonel Beslenme Uzmanı Melike Serengil Özçelik, “Günümüzde birçok insan yorgunluk, bağışıklık düşüklüğü, odaklanma problemleri ve kronik rahatsızlıklar gibi belirtiler yaşarken, bunun altında yatan sebeplerden biri de vitamin ve mineral eksiklikleri olabiliyor” dedi.
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Zülfikar Polat, oruç tutmanın mide ve bağırsakları dinlendirdiğini, ancak reflü, gastrit ve kronik rahatsızlıkları olanların dikkatli olması gerektiğini belirtti. Sağlıklı bir Ramazan için uzman önerileri haberimizde!
Erken doğum riski gözünüzü korkutmasın. Düzenli takiple riskleri fark etmek, azaltmak ya da olası erken doğuma hazırlanmak mümkün. Tıp boşuna dört nala koşmuyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mirkan Bulğak, özellikle kadınlarda daha sık görülen ve erken tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilecek önemli bir sağlık sorunu olan idrar yolu enfeksiyonlarının erken belirtilerinin mutlaka dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Zonanın, bağışıklık sistemi üzerindeki baskıyı artıran veya bu sistemi zayıflatan birçok farklı faktör nedeniyle ortaya çıkabildiğini vurgulayan Dermatoloji Uzmanı Dr. Nasım Behkamı, “Özellikle 50 yaşın üzerindeki bireylerde zona riski artmaktadır. Diyabet ve benzeri bağışıklık sistemi üzerinde etkili hastalıklar ve aşırı stres, zona gelişimini kolaylaştırabilir” dedi.
Batılılar tarafından "Hekimlerin Piri" olarak bilinen İbn-i Sina, yıllar önce yaptığı araştırmalarla sağlık için önemli reçeteler geliştirdi. Kronik hastalıklar ve salgın virüslerden korunmak için önerdiği 8 maddelik doğal tedavi, vücudu güçlendirir, bağışıklık sistemini destekler ve hastalıkların önlenmesine yardımcı olur. Peki, hangi hastalıklara karşı hangi önlemler alınabilir?
Günümüzde diyabet, en yaygın kronik hastalıklar arasında yer alırken, tedavi sürecinde egzersiz ve sağlıklı beslenmenin önemi her geçen gün daha fazla vurgulanıyor. Egzersiz, kan şekeri seviyelerini dengeleyerek insülin direncini azaltıyor ve komplikasyon riskini en aza indiriyor. İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Vardar, diyabet ve egzersizle ilgili önemli bilgiler paylaştı.
Embriyo dondurma, embriyoların ileride değerlendirilmek üzere özel yöntemlerle sıvı azot kullanılarak -196 derecede saklanması olarak ifade edilmektedir. Türkiye’de 1990’lı yılların başından itibaren uygulanan bu işlem çocuk sahibi olmak için tüp bebek tedavisine başvuran çiftlerin gebelik şansını artırmak ve sağlık risklerini minimalize etmek için tercih edilmektedir diye belirten Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Nur Dokuzeylül Güngör; “Kanser tanısı alan kadınların kemoterapi ve radyoterapi öncesi üreme sağlığını korumaları adına embriyo dondurmaları önerilmektedir. Bunun yanı sıra tüp bebek tedavisinde fazla sayıda embriyo elde edilmesi durumunda, rahmin transfer için hazır olmadığı hastalarda, embriyolarına genetik tarama yapılması gereken çiftlerde embriyo dondurmak anne-baba olma hayallerine yaklaşmalarına katkı sağlayacaktır. Dondurulan embriyoların rahme transfer süreci belirli kriterler ve uygun bir zamanlama göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Bu doğrultuda pozitif sonuca ulaşabilmek için her hasta için kişiye özel yol haritasının çizilmesi ve uzman bir ekip tarafından dikkatli planlama yapılması büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre dünya çapında çocukların yüzde 25’inin kadınların yüzde 40’ının anemi yaşadığını vurgulayan Dr. Edvin Murrja, “Bu durum özellikle doğurganlık çağındaki kadınlar ve hamileler için ciddi bir sağlık sorunu teşkil etmektedir. Gebelikte kansızlık bebeğin gelişimine engel olabilir” dedi.
Anksiyete, günümüz dünyasında giderek daha fazla insanın karşılaştığı, ancak hâlâ doğru şekilde anlaşılmayan bir durumdur. Endişe, korku ve stres gibi duygusal tepkilerle kendini gösteren anksiyete, zaman zaman normal bir duygu olarak kabul edilse de sürekli hale geldiğinde kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Peki, anksiyete belirtileri nelerdir?
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "yenidoğan çetesi"ne ilişkin "Bizim için bu operasyonun adı, 'çürük elma operasyonu'; çetenin adı da 'insanlıktan nasibini almamışlar çetesi'dir. Çocuklarımızın sağlığı ve güvenliği konusunda duyduğumuz endişe her şeyin ötesindedir." dedi.
Hamilelikte anne ya da bebek kaynaklı durumlar nedeniyle çeşitli problemler meydana gelebilirken uzmanlar, "Riskli gebelik" olarak adlandırılan bu süreçlerde kontrollerin önemine dikkat çekiyor. Perinatoloji Uzmanı Doç. Dr. Cem Yener, “Dünya Sağlık Örgütü'nün makul gördüğü sezaryen oranı yüzde 15, ülkemizde maalesef 2 doğumdan birisi sezaryen. Şöyle bir algı var; sezaryen kolay, hızlı oluyor ama böyle değil, tıbbi bir gerekçe yoksa ilk tercihimiz her zaman normal doğum. Tüm gebeliklerin yaklaşık yüzde 10'u riskli gebeliklerden oluşmaktadır. Bu gebelerimiz sıkı takipli olmalı çünkü erken tanı erken tedaviyi beraberinde getirir. Bazı durumlarda anne karnında, bebek doğmadan tedavi edebilmekteyiz” dedi.
CRP (C-reaktif protein) vücudun iltihaplanmaya karşı ürettiği bir proteindir ve kanda yüksek seviyelerde bulunması çeşitli sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Özellikle enfeksiyonlar, kronik hastalıklar veya bağışıklık sistemi bozukluklarında CRP değerleri yükselir. Kalp krizi ve inme riskiyle ilişkilendirilen bu protein, doktorlar tarafından sıklıkla inflamasyonun tespiti için kullanılır. Peki, CRP neden yükselir? Nasıl düşürülür ve ne zaman riskli hale gelir? Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Müberra Hraloğlu konu hakkında tüm merak edilenleri Posta.com.tr okurları için açıkladı. İşte detaylar…
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz, çocuklarda iştahsızlık hakkında açıklamalarda bulundu. İştahsızlığın birçok faktörden kaynaklanabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Karadeniz, “İştah kaybı, fizyolojik, psikolojik ve çevresel etkenlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilir. Öncelikle, çocukların farklı büyüme evrelerinde iştahları doğal olarak değişebilir. Özellikle ilk 2 yıl, büyüme hızı çok yüksekken, 2-5 yaş arasında bu hız yavaşlar ve buna bağlı olarak iştah da azalabilir. Bu, biyolojik bir süreçtir ve genellikle bir patoloji belirtisi değildir. Patolojik nedenler arasında enfeksiyonlar (örneğin üst solunum yolu enfeksiyonları, gastroenterit), kronik hastalıklar (astım, alerjik rinit, anemi), gastroözofageal reflü, sindirim sistemi bozuklukları ve hormonal düzensizlikler (hipotiroidi gibi) sayılabilir. Ayrıca, bazı ilaçların yan etkisi olarak da iştahsızlık görülebilir” diye konuştu.
Erişkin bağışıklamasının Türkiye’de ve dünyada hala yeterli seviyeye ulaşamadığını belirten Uzman Dr. İrem Altunoluk, “Yetişkinlerin aşılanması en az çocukların aşılanması kadar hayati öneme sahip. Toplum sağlığını güçlendirmek için erişkin aşılama oranlarının artırılması gerekiyor” dedi.
Dr. Ahmet Egemin Sayın çocukluk döneminde yapılan sporun büyüme ve kişisel gelişime olumsuz yönde etki edebildiğine dair olan bilgilerin yanlış olduğunu tam tersine büyüme ve gelişmeyi desteklediğini söyledi.
Bazı vitamin değerlerinin düşmesi, vücudun çeşitli fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Bu durum, enerji eksikliği, bağışıklık sisteminin zayıflaması, cilt sorunları ve mental yorgunluk gibi belirtilere yol açabilir. Vitamin eksiklikleri, dengesiz beslenme, emilim sorunları veya kronik hastalıklar nedeniyle ortaya çıkabilir. Düzenli olarak vitamin seviyelerinin kontrol edilmesi ve gerekli takviyelerin alınması, genel sağlığın korunmasında kritik öneme sahiptir.
Sağlıklı yaşam, günümüzde giderek daha fazla önem kazanan bir konu haline gelmiştir. Bu doğrultuda, Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve sağlıklarını korumak amacıyla sunulan kapsamlı hizmetlerle öne çıkmaktadır. İşte Sağlıklı Hayat Merkezlerinin sağladığı başlıca faydalar!
Uzun ve sağlıklı bir ömre sahip olmak isteyenler, sofralarında doğal gıdalara yer açıyor. Bu besinler, vücutta oluşan hastalıkların tedavi edilmesine yardımcı olurken yeni oluşacak hastalıkların önlenmesine de destek oluyor. Üst yolunum yolu enfeksiyonları, mide rahatsızlıkları ya da kronik hastalıklar; günlük hayatın konforunu ciddi derecede etkileyen sağlık sorunları arasında bulunuyor. Bu sorunlarla mücadele etmek için tüketebileceğiniz öyle bir gıda var ki adeta kendisi küçük faydası büyük!
Yaşlıların kâbusu olan düşmenin hayati riskleri de beraberinde getirdiğini söyleyen Uzman Dr. Barış Doğukan Işıkoğlu, 50 yaş üzerindeki kişileri tehdit eden ve yaşla birlikte kas kütlesi ve gücünde azalma olarak tanımlanan sarkopeninin önlenebileceğini söyledi. Işıkoğlu, kemik sağlığı kadar kas sağlığının da önemli olduğunu vurgulayarak, “Sarkopeni ile mücadele etmek ve kas kaybını en aza indirmek için düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının benimsenmesi gerekiyor” dedi.
Fazla tuzun insan sağlığı için zararlarına dikkat çeken Uzman Diyetisyen Ege Ramadanoğlu, “Fazla miktarda tuz alımı hipertansiyon başta olmak üzere kardiyovasküler hastalıklar, inme, böbrek hastalıkları, osteoporoz ve bazı kanser türleri gibi çeşitli hastalıklar için önemli bir risk etmenidir” dedi.