Son dakika mutsuzluk haberleri ile ilgili Posta.com.tr'ye eklenen tüm haberler bu sayfada yer almaktadır. Geçmişte yaşanan mutsuzluk gelişmeleri, bugün yaşanan en flaş gelişmeler ve çok daha fazlası sürekli güncel olan mutsuzluk haber sayfamızda...
Romantik ilişkiler zamanla çeşitli duygusal iniş çıkışlar yaşanabilir, ancak bu inişlerin sürekli hale gelmesi, bir şeylerin yanlış gittiğini gösteriyor olabilir. İlişkilerdeki mutsuzluk genellikle gizli işaretlerle başlar; iletişimdeki kopukluklar, artan öfke, uyku problemleri veya iştah değişiklikleri gibi belirtiler, bir şeylerin yolunda gitmediğinin sinyalleridir. Bu işaretleri göz ardı etmek, sorunları daha da büyütebilir. Peki, bu gizli işaretlere nasıl dikkat edebiliriz? İşte, bir ilişkide mutsuz olduğunuzu gösteren ve fark etmeniz gereken ince detaylar…
Oyuncu Yağmur Yüksel, hayallerindeki gibi bir erkeğin henüz karşısına çıkmadığını söyleyip ekliyor: "Aşk deyince kafamda çok masalsı şeyler var. Her şey böyle güzel, nezaketli, saygılı, eğlenceli... Yaşayacağım bir gün, onu da hissediyorum."
‘Geniş Aile 4: Cevahir & Ulvi’ filmi vizyonda. Katıla katıla gülmek istiyorsanız bence hemen en yakın sinema salonundan biletinizi ayırın. Malum, hepimizin gülmeye ihtiyacı var. Filmin en sevilen karakterlerinden Ulvi’ye bayılmayan yok. Başarılı oyuncu Bülent Çolak diyor ki: İyi insan olmayı, iyi oyuncu olmaya tercih ederim. Çünkü iyi insan olmak iyi oyuncu olmaktan daha zor.
Diyetisyen Betül Arslanoğlu kış aylarıyla birlikte su tüketiminin azalması, sürekli yemek yeme isteği ve hareketsiz yaşam ile birlikte günlük kalori miktarında artış yaşandığını belirterek bu durumla baş etmenin yollarını 6 maddede açıkladı.
“Benim neden hiç mutlu bir ilişkim olmuyor?” diye düşünüyorsanız, ilişkide bugüne kadar kullandığınız sözler ve takındığınız tavırları şöyle bir gözden geçirin. Aslında bunların birçoğu genel geçer kurallarla zihnimize girmiş, ama içi asla dolu olmayan davranışlardır. Hani “Kaçan kovalanır” klişesi var ya, işte öyle bir şey. Bunlardan vazgeçmenin zamanı geldi. Ben bu söz ve tavırlardan bazılarını aşağıda sıraladım. Ama siz de oturup kendinizi bir gözden geçirin. Belki bu listeye ekleyecekleriniz vardır.
Fibromiyaljinin günümüz hastalıklarından birisi olduğunu söyleyen Uzman Dr. Derya Can, hastanın yapmak istediğini ağrıları yüzünden yapamadığını ve bu yüzden depresyona girmiş gibi hissettiğini söyledi. Dr. Can, “Hastaların her yeri ağrıyor. Sabah yataktan çıkamama, kalktığında yorgunluk ve halsizlik hissetme, gün içinde enerji düşüklüğü, hiçbir şey yapmak istememe gibi durumlar da eşlik ediyorsa bu sefer fibromiyalji diyebiliyoruz. Hayatımızda spor ve egzersiz de yoksa, stres kaynakları çoksa, işimizi ya da bulunduğumuz yeri değiştiremiyorsak, bu faktörler zamanla tekrar tetikleyici olabilir. Bunun hemen gerçekleşmesini beklemeyiz ama yıllar sonra sorunlar tekrar başlayabilir” diye konuştu.
Sorunu İslam dünyasıyla “diğerleri” arasına sıkıştırmak çok büyük yanlış olur. Evet bugün İsrail’in saldırısına uğrayan ülkeler genelde Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkeler. Lübnan gibi, Hıristiyanlar ile Müslümanların güç ve nüfus dengesi gözetilerek yönetimin paylaştırılmış olduğu ülkeler de var. Ancak bu mesele temelde bir din meselesinin çok daha ötesinde.
Ülkenin gündemi kapkara. Amacım içleri daha da karartmak değil. Ama yanıtladığım yüzlerce sorudan yalnızca 2 tanesini seçip size biraz ışık olmak istedim. Çünkü ahlakla ve iyilikle, sevgi ve güven dolu aile ortamlarıyla çıkacağız aydınlığa.
Başrolünde Çağatay Ulusoy ile Ebru Şahin'in yer almakta olduğu Centilmen filminin konusu ne? Sorusu, özellikle sosyal medya üzerinde yer alan içeriklerin ardından merak ediliyor. Peki, Centilmen filminin konusu ne? Çağatay Ulusoy'un yeni filmi "Tam Bir Centilmen" ne zaman, hangi tarihte çıkacak?
47 milyon kişinin dijital oyun oynadığı Türkiye’de lise ve ortaokul öğrencilerinin yüzde 35’i oyun bağımlılığı riski taşıyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun raporuna göre, bu yaştaki öğrencilerin yalnızlık duyguları da artıyor.
Uzun bayram tatili ve yıllık izin sonrasında çalışma hayatına yeniden uyum sağlamada zorluklar yaşanabileceğini belirten uzmanlar, spor yapmanın, sosyalleşmenin, dinlenmenin, uyku düzenine ve öz bakımına dikkat etmenin ruh sağlığını korumada etkili olacağını ifade ediyor.
Her zaman büyük mutluluklar peşinde koşmak zaman içinde küçük anları unutmaya neden oluyor. İnsan bir nevi gözünün önündekini göremeyecek hale geliyor, günün sonundaysa kocaman bir mutsuzluk bulutunun içine sıkışıp kalıyor. Belki sizlere tanıdık gelmiştir. Oysa, mutluluğun asıl kaynağı devasa mutluluklardan geçmiyor.
Çok hızlı yemek yemek, çok az çiğnemek tokluk hissinin yeterince oluşmasına izin vermeden yemeğin bitmesine neden olur. Bunun sonucunda da daha fazla besin tüketimi gerçekleşebilir. Yemeklerinizi uzun süre çiğneyerek yanında su ile tüketmek ve yavaş yemek yemek hem tokluk hissi için gerekli süreyi sağlar hem de az miktarda porsiyonla doymanızı sağlar.
TikTok, 10 dakikaya kadar videoya izin veriyor ancak anketler, kullanıcıların neredeyse yarısının bir dakikadan uzun süreli herhangi bir videodan sıkıldığını gösteriyor...
Günümüzün dijital çağında, milyonlarca insanın hayatı sosyal medya platformları üzerinden bir şekilde etkileniyor. Ancak, bu etkileşimler sadece bilgi alışverişi veya eğlence amacıyla değil, aynı zamanda insanların kendi yaşamlarını da şekillendiren bir etken haline geldi. Sosyal medyanın göz kamaştırıcı dünyası, bizi sıklıkla "mükemmel an" sendromuna sürüklüyor. Bu sendrom, insanların başkalarının hayatlarını ve deneyimlerini sürekli olarak kendi yaşamlarıyla karşılaştırdığı ve bu karşılaştırmada kendilerini eksik veya yetersiz hissettikleri bir durumu ifade ediyor.
Heyecanla başlıyor evlilik serüvenimiz. Büyük heyecanlarla yaşanan ilk beraberlikler ve o ilklerin dayanılmaz cazibesi... Aşk duygusu yenileniyor, içimizde sevgi çoğalıyor ve karşı tarafa coşarak akıyor. Artık yepyeni bir hayat var önümüzde. Güzel bir beraberlik ve mutlu bir yuva... Bir yastıkta kocamak için çıkıyoruz yola. Sonra bir şeyler oluyor, o heyecanlar tükeniyor, mutlu geçirilen anların sayısı azalıyor, yerini yoğun bir mutsuzluk alıyor. “Şimdi ne olacak?” sorusu insanı uykusuz bırakıyor. Neden böyle oluyor?
Milyonlarca öykü barındırıyor çünkü. Evliliğin sebeplerinden sonuçlarına,insanda bıraktığı ışıltıya ya da hasara dek çok çeşitli senaryolar var. Kafa karışıklıkları, sorular ve sorunlar var. İstiyorum ki herkes kendi ikilemi için bir şeyler bulabilsin burada. Herkes kendi öyküsüne dair başka bir bakış açısı da kazanabilsin.
Psikoterapiye ne zaman ihtiyaç olduğu konusunda çeşitli bilgilendirmelerde bulunan Uzman Klinik Psikolog Beldem Sekban, “Gündelik ihtiyaçlarımızı yerine getiremez olduğumuzda, doktora gittik herhangi bir sebep yok ama vücudumuzda bazı fiziksel belirtiler, ağrılar fark ettiğimizde, baş edemediğimizi hissettiğimiz stresli yaşam olayları, bir travma sonrası ortaya çıkan kişiyi rahatsız eden durumlar, ilişkisel problemlerimiz, uyku, iştah ve konsantrasyonda bozulmalar olduğunda uzmanından destek alabiliriz” açıklamasında bulundu.
Yeme bozuklukları, son dönemlerin en popüler rahatsızlıklarını oluşturuyor. Konu üzerine açıklamalar gerçekleştiren uzmanı, özellikle mutsuzları uyarıyor. İşte yemek bozukluğuna dair tüm detaylar ve dikkat edilmesi gerekenler!
Kanser hastası olan kişilerin tedavi sürecini daha rahat atlatabilmesi motivasyonunu güçlü tutması gerekiyor. Bu süreçte ailelere de büyük görev düşüyor. Psikiyatri Uzmanı, Doç. Dr. Ömer Yanartaş, “Umut” bu bağlamda bir motivasyon kaynağıdır. Ancak gerçekçi olması çok önemli, yoksa hastalar ve yakınları kansere “hayali yaklaşan” veya “umut tacirliği yapan” kişilerin tavır ve tutumları karşısında hayal kırıklığı yaşayabiliyorlar." dedi ve psiko-onkolojinin önemini vurguladı.
Proteinden zengin besinler (et, tavuk, balık, yumurta, kurubaklagiller), yağlı tohumlar (badem, kabak çekirdeği, fındık), acı biber, kahve, yeşil çay, zencefil, kakao, sirke ve tarçın gibi gıdaların metabolizma hızını çok az da olsa artırmaya yardımcı olabileceğini ifade eden Uzman Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, “Ancak bu gıdaları daha çok tüketmek kilo vereceğinizi garanti etmez. Bu besinler, düzenli egzersizle birlikte kilo kaybını teşvik etmek için dengeli bir diyetin tamamlayıcısı olarak görülmelidir” dedi.