Arzu Çekirge Paksoy

30 Ocak 2025, Perşembe 07:00

500 çocuk hayatında ilk defa sinemayla tanıştı

Her yıl net kârının yüzde 15’ini sosyal yardımlara ayıran LC Waikiki çocukların ve gençlerin gelişimlerine katkı sağlamayı hedefliyor.

LC Waikiki Müşteri İçgörüleri ve Pazarlama İletişiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinem Akgül Yılmaz ile çocuklara benzersiz bir deneyim yaşatan bu etkinliği ve ileriye dönük hedeflerini konuştuk:

LC Waikiki olarak çocuklara ve gençlere yönelik pek çok sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiriyorsunuz. Bu konuda misyonunuz ve sosyal sorumluluk yaklaşımınız nedir?

LC Waikiki olarak çocukların ve gençlerin gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlayan sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz. Yaşadığımız dünyaya, çevreye ve topluma karşı önemli sorumluluklar taşıyoruz. LC Waikiki, kuruluş felsefesi sosyal sorumluluğa dayanan, misyonunu “İyi Giyinmek Herkesin Hakkı” olarak belirleyen bir şirket. Bu misyonu sadece Türkiye’de değil, faaliyette olduğumuz birçok ülkede uzun yıllardır sürdürüyoruz. Amacımız, bu misyonu tüm dünyaya yaymak. Bulunduğumuz toplumlara sosyal fayda sağlamayı ve yardımlaşmayı sorumluluğu olarak gören bir yapı olarak, her yıl net kârımızın yüzde 15’ini sosyal yardımlara ayırıyoruz. Bu bütçe, şirketimizin bünyesinde bulunan 23 kişilik Sosyal Yardımlar Departmanı tarafından yönetiliyor. Yardım kapsamımızın içinde ayni ve nakdi yardımlar, çocukların ve gençlerin eğitimleri gibi birçok kalem var. Yardım politikamız, din, dil, cinsiyet, ırk ayrımı yapmaksızın resmi kurumlar aracılığıyla gelen tüm talepleri karşılamak üzerine kurulu. Bu konuda artık sistemimizin oturduğunu söyleyebilirim. Hatta yardım talepleri gelmeden veya bir afet yaşanmadan bile zaten bu yardım kuruluşları ve derneklerin bölge depolarında her zaman yardım ürünlerimiz yer alıyor. Herhangi bir afet durumunda ise hızlıca ilgili konuma ihtiyaç olunan ürünlerin gönderimi sağlanabiliyor. Bu sayede çok hızlı bir şekilde hareket edebiliyor, bölgeye ilk yardımları ulaştırabiliyoruz.

HAYAL GÜCLERİNE DESTEK

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Çocuk Filmleri Festivali’ne destek oldunuz. Festival hakkında bilgi verebilir misiniz?

Eğlencenin ve hayal gücünün buluştuğu Çocuk Filmleri Festivali, 24-26 Ocak 2025 tarihleri arasında Torun Center Sinemaları’nda Biletinial.com ev sahipliğinde gerçekleşti. Ana sponsoru olduğumuz bu özel etkinlikle 500 çocuğu ilk defa sinemanın sihirli dünyasıyla buluşturmanın yanı sıra her yaştan katılımcı için eğlence ve bilgilendirici etkinliklerle dolu bir ortam sunduk. Festivalde, çocukların hayal dünyasının vazgeçilmezleri olan animasyon ve macera filmleri, minik izleyicilerle buluştu. Festival boyunca vizyon filmlerinin yanı sıra Efsane Maymunlar çizgi filmimizi de küçük misafirlerimizle buluşturduk. Çocukların gülümsediği her anı çok önemsiyoruz.

31 Aralık 2024, Salı 07:00

2025 yılının gündemi sürdürülebilirlik

Yeni yıl, yeni umutlar, beklentiler ve sorumluluklarla geliyor. Geçtiğimiz yıl en çok konuşulan konulardan biri olan sürdürülebilirlik, 2025’te de dünyanın en önemli gündem maddeleri arasında yer almaya devam edecek. İklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı ve artan kaynak tüketimi gibi küresel sorunlar, sürdürülebilirlik odaklı çözümleri bir tercih olmaktan çıkararak bir zorunluluk haline getiriyor. Bu bağlamda iş dünyasında ve kamu politikalarında ortaya çıkan yeni trendler geleceğin şekillenmesinde kritik rol oynayacak. Sorumlulukları artan kurumlar hem zorluklarla hem de fırsatlarla karşı karşıya kalacaklar. Artık bir markanın ya da kurumun büyüklüğü yalnızca finansal kazançla değil, topluma sağladığı katkılar ve yarattığı etkiyle de ölçülüyor. Güven, itibar ve toplumsal sorumluluk, şirketlerin sürdürülebilirliği için kritik bir rekabet avantajı haline geldi.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ŞİRKET STRATEJİLERİNİN AYRILMAZ PARÇASI

Sürdürülebilirlik konusunun doğru anlaşılması, toplumda bilinç değişimi yaratması ve dönüşüm sağlaması için iletişimcilere önemli sorumluluklar düşüyor. Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) Başkanı İpek Özgüden Özen, “Küresel ölçekte çevreye duyarlılık, insan hakları ve topluma yönelik projeler markaların, kurumların itibarını şekillendiriyor. Etik değerler ve sosyal farkındalık odaklı girişimler, şirketlerin geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemesini sağlıyor. Geçtiğimiz günlerde TÜHİD, Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği (IPRA) ile önemli bir işbirliği anlaşmasına imza atarak, mesleğin evrensel etik kurallarını ve sürdürülebilir gelişimini destekleme yönünde önemli bir adım attı. IPRA gibi küresel kuruluşlar, kurumsal itibar, sürdürülebilirlik, çeşitlilik ve kapsayıcılığı artık şirket stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor” diyor.

SOSYAL SERMAYENİZ NE KADAR?

Özgüden sosyal sermaye kavramının da altını çizerek, “Finansal başarı, büyüme için kısa vadeli bir itici güç sağlarken, sosyal sermaye bu büyümeyi kalıcı ve sürdürülebilir kılan temel unsur olarak öne çıkıyor. Gelecekte rekabet avantajı sağlayan markalar, kurumlar, toplumla güçlü bağlar kurabilen ve paydaşlarının güvenini kazanabilenler olacak” vurgusunu yapıyor. 2025 yılının, sosyal sorumluluk, sosyal etki ve sürdürülebilirlik alanlarında şirketlere ve STK’lara daha büyük sorumluluklar ve fırsatlar sunacağını düşünen Anadolu Vakfı Genel Müdürü Evrim Hizaler sürdürülebilirlik konusunda özellikle 4 konunun öne çıkacağını belirtiyor. Döngüsel ekonomi modellerine geçiş, iklim eylemleri, biyoçeşitlilik ve doğal sermaye muhasebesi, toplumsal kalkınma adına sosyal eşitlik ve çeşitlilik olarak sıralanan bu trendlerin, hem şirketlerin hem de STK’ların sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk alanlarında daha proaktif ve şeffaf olmalarını gerektireceğini vurguluyor.

ETKİ YATIRIMLARI VE RAPORLAMASI ARTACAK

25 Kasım 2024, Pazartesi 07:00

Sosyal sorumluluk projelerinin yeni hedefi: Toplumsal dönüşüm

Kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin sayıları hızla artıyor, ülkenin ihtiyacı olan konularda fayda yaratmak için gittikçe daha fazla yatırım yapılıyor. Projelerin sayıları artıyor ama nitelikleri de artıyor mu diye düşünmek gerek. Bence artık sadece farkındalık yaratmak amacıyla yapılan kısa süreli projelerin yerlerini daha uzun soluklu ve sürdürülebilir projelere bırakma zamanı geldi… Geçtiğimiz haftalarda Brandweek Zirvesi’nde dinlediğim araştırmacı Bekir Ağırdır “Artık farkındalık değil, eylemlilik projelerine, davranış değişikliği sağlayan projelere ihtiyaç var” dedi. Bence de anlam arayışının arttığı günümüzde, sosyal sorumluluk projelerinin amacı toplumda dönüşüm yaratmak, olumlu bir değişime öncülük etmek olmalıdır.

KAN BAĞIŞI FARKINDALIĞI ÖNEMLİ

Kızılay ülkemizdeki kan bağışı ihtiyacının yüzde 87’sini karşılıyor. ‘Kan acil değil daimi ihtiyaç. 1 kan bağışı 3 kişinin hayatını kurtarabilir. Kan bağışı yaparak, hayat kurtarın’ çağrısı yapan Kızılay İstanbul İl Başkanı Burcu Kösem vatandaşların bu konudaki farkındalığını arttırmayı hedefliyor. “Sağlık Bakanlığı’na bağlı kan transfüzyonu yapan 1140 hastanenin tüm kan ihtiyacını karşılıyor, ihtiyacı olan hastaların zamanında tedavi olabilmesi için güvenli ve düzenli kan ile kan ürünlerinin ücretsiz olarak tedarikini sağlıyoruz” diyen Kösem bağışçıların kan vererek başka bir hayatı kurtarmanın yanında kendi sağlıklarına da katkı sağlayacağını vurguluyor.

DENİZLERİN AKCİĞERİ KORUMA ALTINDA

Türkiye İş Bankası ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) işbirliği ile gerçekleştirilen ‘Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları’ projesi kapsamında Marmara Denizi’nin akciğerleri sayılan deniz çayırlarının haritalanması, temizlenmesi ve korunmasına yönelik çalışmalar yapılıyor. TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk “Bu projeyle Marmara Denizi’nin sağlığı için kritik öneme sahip Posidonia oceanica deniz çayırlarının bulunduğu alanların haritalandırılmasını, üzerindeki atıklardan temizlenmesini ve korunmasını hedefliyoruz” derken Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem ise “Faaliyetlerimizin her adımında sürdürülebilirliği odağımıza alıyor; doğal yaşamı, ekolojik dengeyi ve biyolojik çeşitliliği koruma bilinciyle hareket ediyoruz. Ormanlarımızı korumak geleceğimiz için ne kadar önemliyse, deniz çayırlarını yaşatmak da aynı ölçüde önemli” dedi.

ENGELSİZ YAŞAM

Shell Türkiye engelsiz yaşam yaklaşımı doğrultusunda Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin (TMPK) engelsiz yaşam için sunduğu hizmetleri ileri taşımayı hedefliyor. Shell & Turcas Perakende Satışlar Pazarlama Direktörü Özkan Özyavuz, “Kendimizi 10 milyonu aşkın engelli bireyin, onlara inanan herkesin ve TMPK’nın resmi taraftarı olarak kabul ediyoruz. Hikayelerine destek olduğumuz birçok örnekte gördük ki, yapabilirim diyerek yola çıkmanın, başarmanın, böylece bir başkasının da harekete geçmesine ilham olmanın yarattığı duygu çok büyük” dedi.

14 Ekim 2024, Pazartesi 07:00

Toplumsal gelişim için her alanda eğitim şart

Geçtiğimiz hafta Dünya Kız Çocukları Günü’nü kutladık… Ülkemizde kız çocuklarının eğitim ve eşitlik mücadelesini desteklemek, Türkiye’nin her bölgesinde kız çocuklarının okullaşma oranının artması çok önemli… 50 yıldır kız çocuklarının fırsat eşitliğine sahip olması ve potansiyellerini gerçekleştirmesi için çalışan Sabancı Vakfı, bu konuda farkındalık yaratmak için özel bir film hazırladı. #SenKızBizYanındayız mesajıyla hazırlanan filmde, tüm cehalete ve eşitsizliklere karşı “Kız ki büyüsün hayallerin, kız ki değiştir” diyerek her kız çocuğunun kendi yolunu çizebilmesi için çağrı yapıldı. Toplumsal gelişme ve ilerlemenin ancak kız çocuklarının ve kadınların fırsat eşitliğine sahip olmasıyla mümkün olacağına inanıyor, bu amaçla sürdürülebilir sosyal sorumluluk projelerine imza atan kurumları destekliyorum.

VANLI KADIN YELKENCİLER İSTANBUL’DA YARIŞACAK

Van’da yaşayan üniversiteli 5 genç kızın oluşturduğu yelken takımı 20 Ekim’de gerçekleşecek 9. Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası’nda Make-A-Wish Türkiye adına yarışmak için İstanbul’a geliyor. Make-A-Wish Türkiye Genel Müdürü Özlem Özen “Bu takım, yalnızca denizde değil, hayatın her alanında sınırlarını aşan güçlü kadınlardan oluşuyor. Onların başarısı ve azmi, hayalleri için mücadele eden çocuklarımız için ilham kaynağı oldu. Bu yarış, sadece bir spor etkinliği değil, aynı zamanda çocuklarımızın hayallerine giden yolda sembolik bir öneme sahip” dedi. Geçtiğimiz yıllarda Samsun ve Mersin’den gelen kadın yelkencilerin yarıştığı Kupa, yaz boyunca Van Gölü’nde antrenman yapan genç yelkencilerin eklenmesiyle kapsamını daha da genişletti.

ATLAR FARKINDALIK İÇİN KOŞTU

Serebral Palsi’ye dikkat çekmek amacıyla Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı ve Türkiye Jokey Kulübü iş birliğinde Veliefendi Hipodromu’nda özel bir koşu düzenlendi. Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Genel Direktörü Nigar Evgin, “Dünya genelinde 17 milyon engelli bireyin mücadele ettiği Serebral Palsi konusunda çok yönlü farkındalık çalışmaları yürütüyor, aileleri bilinçlendirerek erken tanı ve doğru tedaviyle buluşan çocukların yaşam konforunun artırılabileceği mesajını veriyoruz. İhtiyaca göre sıklıkla başvurduğumuz hipoterapi (at destekli terapi) serebral palsili bireylerin tedavi süreçlerine olumlu yönde katkı sağlıyor” dedi.

EKER I-RUN 18 STK İÇİN KAYNAK YARATTI

16 Eylül 2024, Pazartesi 07:00

Sporda, eğitimde, sosyal yaşamda fırsat eşitliği şart

Geçtiğimiz haftalarda Paralimpik Milli takımımızın başarıları ile gururlandık. Engellerin azimle, inançla, disiplinle ve çalışkanlıkla nasıl aşılabildiğini gösteren milli sporcularımız Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda 6 altın, 10 gümüş ve 12 bronz olmak üzere 28 madalya kazanarak, tarihi bir rekora imza attılar. Paris 2024 Paralimpik Oyunları’na 15 farklı branştan 94 sporcuyla katılan Milli Takımımız yüzme, taekwondo, okçuluk, judo, goalball, halter, atletizm, masa tenisi, atıcılık ve eskrim branşlarında madalya kazandı. Milli yüzücümüz Umut Ünlü, aynı organizasyonda iki altın madalya kazanan ilk Türk sporcu olarak tarihe geçerken Goalball kadın milli takımımız, üst üste 3. kez paralimpik oyunlar şampiyonu olarak tarih yazdı. Öznur Cüre Girdi, makaralı yay sıralama atışlarında dünya ve paralimpik oyunlar rekoru kırarken Aysel Önder dünya ve paralimpik oyunlar rekorunu egale etti. İbrahim Bölükbaşı judoda, Hakan Akkaya tekerlekli sandalye eskrimde, Aysel Önder ise para atletizmde madalya kazandılar. Bu olağanüstü başarıda Türk sporcularının yılmayan azminin, yoğun çalışmalarının olduğu kadar onlara sürdürülebilir destek veren sponsorlarının da büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.

ENGELLİLERE SÜRDÜRÜLEBİLİR DESTEK

Sporun iyileştirici gücünün sağladığı pozitif katkılardan ilham alarak milli paralimpik sporculara destek olmayı hedefleyen LC Waikiki Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin 2024-2025 dönemi boyunca ana sponsorluğunu üstlendi. 2023 yılında Milli Paralimpik Atlet Hamide Doğangün iş birliği ile “iyi giyinmek engelli bireylerin de hakkı” mottosunu vurgulayan LCW’nin E-Ticaret Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Barbaros Yiş, “Türkiye’de engellilere yönelik ilk giyim koleksiyonunu geliştiren kurum olarak kapsayıcılığa inanıyoruz. Birbirinden değerli başarılara imza atan ve herkese örnek olan sporcuların hikayelerini daha çok duyurmaya, ilham veren sporcuların yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

SPORCULARA İLHAM OLUYOR

Engelsiz yaşam yaklaşımı doğrultusunda Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ni (TMPK) desteklediklerini belirten Shell Turcas CEO’su Emre Turanlı, “Engelli bireylerin hayata katılmalarını ‘Bir Kişi Daha’ demenin, hayal etmenin, inanmanın ve örnek olmanın önemine inanıyoruz. Hikayelerine destek olduğumuz bir çok örnekte gördük ki, yapabilirim diyerek yola çıkmanın, başarmanın, böylece bir başkasının da harekete geçmesine ilham olmanın yarattığı duygu çok büyük. Bütün sporcularımızın ilham olduğuna yürekten inanıyorum” dedi.

ÜNİVERSİTELİLER İÇİN YENİ DÖNEM

İşverenlerce daha az tercih edilen devlet üniversitelerinden yeni mezun gençlere işe geçiş süreçlerinde fırsat eşitliği sağlamayı hedefleyen Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı kapsamında STK’larda işbaşı yapan yeni katılımcılarla birlikte programdan yararlanan genç sayısı 350’ye ulaştı. Program, yeni mezunların 12 ay boyunca STK’larda tam zamanlı çalışmalarına imkan sağlıyor. Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı; “Yaklaşık 10 yıl öne çıktığımız yolculuğumuzda bugüne kadar dokunduğumuz 1.450 genç günden güne gelişerek başarı basamaklarını bir bir tırmanıyorlar. Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı’nın Esas Sosyal ailesine dahil olan 50 gence gelişimlerinde ve donanım sahibi olmalarında ilham vermesini diliyorum” dedi.

05 Ağustos 2024, Pazartesi 07:00

İleri dönüşümle eğitimde fark yaratan adım

Akbank, Türkiye ve Avrupa’nın en büyük ileri dönüşüm projelerinden birine imza atıyor. ‘Sürdürülebilirlik insan için’ vizyonu ile faaliyetlerini sürdüren Akbank, renovasyon sürecinde olan genel müdürlük binasında işlevini tamamlayan mobilyalarını ileri dönüşüm tekniği ile okul eşyalarına dönüştürüyor. ‘Dönüşümde Gelecek Var’ projesi ile Akbanklıların işlevini tamamlayan ofis mobilyaları yeniden hayat buluyor.

360 İLKÖĞRETİM OKULU İÇİN MOBİLYA

Proje kapsamında İskenderun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde bir ileri dönüşüm atölyesi kuran Akbank, lise öğrencileri ile öğretmenlerinin liderliğinde sürdürülebilir mobilya üretimi yapıyor. Bu kapsamda sınıf ve kütüphane kullanımı için ileri dönüştürülen mobilyalar, deprem bölgesindeki anaokulu çocukları için okul malzemesi oluyor, öğrencilere daha iyi eğitim olanakları sağlanmasına hizmet ediyor. ‘Dönüşümde Gelecek Var’ projesinin ilk aşamasında ileri dönüştürülen yaklaşık 5 bin 300 okul mobilyası Hatay başta olmak üzere depremden etkilenen bölgedeki 360 ilköğretim okuluna dağıtıldı. Akbank ileri dönüşüm ile toplamda 10 bine yakın mobilya üretilerek 650 okulda 290 bin öğrenciye ulaşılmasını hedefliyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE KAPSAYICI BAKIŞ

Bu projenin insan odaklı sürdürülebilirlik stratejilerinin bir yansıması olduğunu belirten Akbank Marka ve İletişim Başkanı Beril Alakoç, “Akbank olarak sürdürülebilirliğe bütünsel bir bakış açımız var. Sürdürülebilirliğin çevre için olduğu kadar insan için de olduğuna inanıyoruz. Sürdürülebilirliğin sosyal boyutunu dört ana başlıkla kapsıyoruz; eğitim, gönüllülük, kültür ve sanat ve girişimcilik… Sosyal etkisini ölçtüğümüz, her sene hedefler koyduğumuz, yıllardır sürdürdüğümüz projelerimiz var” dedi.

ÇOK BOYUTLU FAYDA YARATIYORUZ

“Sürdürülebilirlikte farkındalık döneminin bittiğini artık fayda yaratma, harekete geçme zamanının geldiğini düşünüyoruz” diyen Alakoç, şunları dile getirdi: “Toplumsal faydayı sürdürülebilir kılmak, davranış değişikliği sağlamak için yaratılan faydayı daha iyi anlatmamız gerekiyor. Akbank Genel Müdürlüğü’nün yaklaşık 2 yıl önce başlayan mimari dönüşüm projesini de bu doğrultuda sürdürülebilirlik vizyonumuzla uyumlu ve insana fayda sağlayacak şekilde tasarladık. İşlevini tamamlayan ofis mobilyalarımız ile Türkiye ve Avrupa’nın alanında en büyük ve kapsamlı ileri dönüşüm projelerinden birini başlattık. Dönüşümde Gelecek Projesi kapsamında da 31 TIR demonte malzemeyi İskenderun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne ilettik. Oraya bir atölye kurduk. Bu atölyede ofisteki işlevini tamamlayan mobilyalar dolap, çekmece, masa, sandalye, kütüphane oluyor.”

03 Haziran 2024, Pazartesi 07:00

Sosyal projeler hız kesmiyor

Toplumun değişik kesimlerine fayda sağlayan projelerin sayıları ve kapsamı her geçen yıl daha da artıyor. Capital Dergisi’nin 19 yıldır gerçekleştirdiği Sosyal Sorumluluk Liderleri Araştırması’nın halk anketi sonuçlarına göre katılımcıların büyük kısmı iş dünyasının Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) konusunda daha sorumlu davranması gerektiğine inanıyor. Ankete katılanların yüzde 59.2’si, “Özel sektör kurumlarının/ iş dünyasının sosyal sorunlar konusunda sorumlulukları olduğunu düşünüyorum” derken, beyaz yakalılarda bu şekilde düşünenlerin oranı yüzde 97.7’ye ulaşıyor. İş dünyasının 2023’te bu alanda önceki yıllara göre daha fazla yatırım yaptığı gözlemleniyor. Halkın KSS duyarlılığı arttıkça, kurumlardan beklentileri de yükseliyor. Eğitim, sağlık, fırsat eşitliği, aile içi şiddet, çevre, çocuk ve kadın hakları en çok proje yapılması beklenen konular olarak göze çarpıyor. Toplumsal faydayı tabana yaymayı hedefleyen projeler arasında iklim değişikliğinin etkilerini azaltan, sürdürülebilir tarımı destekleyen, geri dönüşümü destekleyen projeler fark yaratıyor.

YAPAY ZEKA MARATONU

Turkcell Zekâ Gücü Projesi kapsamında Türkiye’nin özel yetenekli öğrencilerini teknolojiyle tanıştırmayı, onların yeteneklerini erken yaşta keşfedip geliştirmeyi hedefliyor. Bu amaçla Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Bilim ve Sanat Merkezleri’nde (BİLSEM) Zekâ Gücü Teknoloji Sınıfları kuruyor, burada ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki BİLSEM öğrencilerine teknoloji, robotik ve kodlama eğitimleri veriyor. Zeka Gücü projesi kapsamında düzenlenen yapay zeka maratonuna 70 ilden 801 Bilsem öğrencisi ve 173 öğretmen katıldı. Gençlerin birbirinden ilginç fikirleriyle yarıştığı maratonun ödül töreninde konuşan Turkcell Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Taha Koç, “Teknolojik gelişim sayesinde, insan beynini simüle eden makinalarla yan yana çalıştığımız bir dönemdeyiz. İleride yapay zekayı kullananlar, kullanmayanların yerini alacak. Sizlerin yapay zekâ alanında yapacağı çalışmalar, sadece bugünü değil, yarını da şekillendirecek.” dedi.

GENÇLERE İŞ FIRSATI

Esas Sosyal, işverenlerce daha az tercih edilen devlet üniversitelerinden yeni mezun olan gençlerin iş hayatına daha öz güvenli ve donanımlı bireyler olarak adım atmaları amacıyla 9 yıldır sürdürülebilir programlar gerçekleştiriyor. Katılımcıların 12 ay boyunca STK’larda tam zamanlı çalışmalarına imkan sağlayan Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı’nın yeni dönem başvuruları 23 Haziran’a kadar devam edecek. Program, gençlere, STK’ların kurumsal iletişim, finans ve muhasebe, insan kaynakları, idari işler, bilgi teknolojileri ve kaynak geliştirme gibi birimlerinde iş deneyimi sağlamasının yanı sıra İlk Fırsat Akademisi kapsamında 250 saatin üzerinde eğitim ve mentörlük imkanı sağlıyor.

YÜZDE 100 YERLİ AYÇİÇEK TOHUMU

Savola Gıda, Tohum Derneği işbirliği ile dört yıldır hayata geçirdiği “Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi” sonucunda ayçiçek üretiminde yüzde 20 oranında verim artışı sağlamayı hedefleyen Türk toprağına uygun YDM 2239 tohumlarını üretti. Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh, “2021’den beri projeye dahil olan önder çiftçiler ile toplam 23 çeşit tohum denemesi yaptık. Her hasat dönemi sonunda yapılan analizlere göre verimli olan YDM 2239’un tescilini almanın mutluluğunu yaşıyoruz. Hedefimiz yerli üretimi artırmak” dedi. Tohum Derneği Başkanı Musa Kaya da, “Projenin ilk yılında kurduğumuz çiftçi ağında şu anda toplam 1000 çiftçi bulunuyor. Çiftçilere eğitim ve yerli tohum desteği vermeye devam ediyoruz” diye konuştu.