Son dakika embriyo haberleri ile ilgili Posta.com.tr'ye eklenen tüm haberler bu sayfada yer almaktadır. Geçmişte yaşanan embriyo gelişmeleri, bugün yaşanan en flaş gelişmeler ve çok daha fazlası sürekli güncel olan embriyo haber sayfamızda...
Embriyoloji ve Histoloji Uzmanı Mehmet Ural, sperm DNA hasarının, tüp bebek tedavisi gören çiftlerde başarısız gebelik ve düşük riskini artırabileceğini söyledi. Ural, “Tüp bebek tedavisinde, sperm analizinde sağlıklı görünen spermlerle döllenme sağlanır ve gelişen embriyolar, anne rahmine yerleştirilir. Ancak spermde DNA hasarı varsa, embriyonun genetik yapısı bozulabilir. Bu durum, gebeliğin erken kayıpla sonlanmasına veya düşükle sonuçlanmasına neden olabilir” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri'nin bir eyaletinde yapılan keşif, bilim dünyasında yeni bir kapının aralanmasını sağlıyor. 70 milyon yıl öncesine ait olan embriyonun günümüze kadar ulaşabilmesi, pek çok soruyu ve imkanı da beraberinde getiriyor. İşte merak ettiğiniz tüm ayrıntılar!
Bilim, teknoloji, mühendislik, tıp, sosyal bilimler ve beşeri bilimler alanlarında akademik yayıncılık yapan Springer Nature tarafından hazırlanan yeni bir çalışmada, deniz, su ve kara kirliliğine ilişkin büyüyen endişenin birincil kaynağının, sentetik veya yarı sentetik bileşenlerden yapılmış plastikler olduğuna dikkat çekildi. Çalışmada, felakete karşı geri dönüşümün gerekliliği vurgulanırken; plastik atığın yakılma sonucu, solunduğunda ölümcül olabilen dioksin gibi kanserojen kimyasallar yaydığı, hamile kadınlar ve doğmamış çocuklarının bu toksik etkilere karşı özellikle savunmasız olduğu ifade edildi.
Tüp bebek tedavisinde kadının yaşının en önemli parametrelerden biri olduğunu dile getiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Gonca Yetkin Yıldırım, “Tüp bebek başarısını birçok faktör etkiler ve her çifte aynı başarı oranı verilemez. Kadın, 40 yaşını geçmeden bir tüp bebek merkezine başvurmalı. Kliniğimizde preimplantasyon genetik tanıyı sıklıkla uygulamaktayız. Bu yöntem, tüp bebek yöntemiyle elde edilen embriyolardan biyopsi yöntemiyle bir grup hücre alınarak genetik teste gönderilmesi ve sağlıklı olan embriyonun seçilerek hastaya transfer edilmesidir” dedi.
Tüp Bebek Merkezi’nden Prof. Dr. Murat Arslan, tüp bebek tedavisinde (IVF) düşük yumurta rezervine sahip kadınlar için taze embriyo transferinin, bazı hastalarda, dondurulmuş embriyo transferine kıyasla daha yüksek başarı oranı sağlayabileceğini kaydetti.
Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Nur Dokuzeylül Güngör, “Kadınların üreme sağlığı üzerinde bir risk faktörü olan telefonların uzun süreli kullanımıyla ilgili bazı farkındalıkların oluşturulması görülebilecek zararın etkisini azaltıyor. Telefon konuşmalarının kulaklık ile yapılması, uyurken telefonun yataktan uzak bir yerde bulundurulması, radyasyon koruyucu kılıfların kullanılması alınabilecek önlemlerden bazıları olarak sıralanmaktadır” diye konuştu.
Sanırım gebe kalma zorlukları ve sorunlarıyla ilgili genel bilgilere hakimiz artık. Bu konuya elimden geldiğince yer vermeye gayret ettim. Ancak daha spesifik sorunlar da olduğunu biliyorum. Belki bu sorular ve yanıtları o anne adayları için aydınlatıcı olur.
Embriyo dondurma, embriyoların ileride değerlendirilmek üzere özel yöntemlerle sıvı azot kullanılarak -196 derecede saklanması olarak ifade edilmektedir. Türkiye’de 1990’lı yılların başından itibaren uygulanan bu işlem çocuk sahibi olmak için tüp bebek tedavisine başvuran çiftlerin gebelik şansını artırmak ve sağlık risklerini minimalize etmek için tercih edilmektedir diye belirten Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Nur Dokuzeylül Güngör; “Kanser tanısı alan kadınların kemoterapi ve radyoterapi öncesi üreme sağlığını korumaları adına embriyo dondurmaları önerilmektedir. Bunun yanı sıra tüp bebek tedavisinde fazla sayıda embriyo elde edilmesi durumunda, rahmin transfer için hazır olmadığı hastalarda, embriyolarına genetik tarama yapılması gereken çiftlerde embriyo dondurmak anne-baba olma hayallerine yaklaşmalarına katkı sağlayacaktır. Dondurulan embriyoların rahme transfer süreci belirli kriterler ve uygun bir zamanlama göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Bu doğrultuda pozitif sonuca ulaşabilmek için her hasta için kişiye özel yol haritasının çizilmesi ve uzman bir ekip tarafından dikkatli planlama yapılması büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.
İngiltere'de 28 yaşındaki Shannon ve Ace Page çifti bebek sahibi olmak için tüp bebek yöntemine başvurdu. Geçen yıl ilk embriyo transferi yapıldı. İkiz bebekleri olacağını öğrendiler. Ancak dokuz haftadan sonra bir bebek daha belirdi.
Sağlık Bakanlığı'nın 2023 verilerine göre Türkiye'de organ nakli bekleyen hasta sayısı yaklaşık 30 bin. Bu hastaların yüzde 30-35' i de üreme çağındaki kadınlardan oluşuyor. "Özellikle böbrek ve karaciğer nakli bekleyen hastalar, eğer hastalıkları ileri evrelerde ise birçok hormonal değişikliğe maruz kalmakla birlikte adet düzensizlikleri ve yumurtlama sorunları yaşamaktadır" diye belirten Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Güvenç Karlıkaya; “Bu hastalar nakil sonrasında doğal yolla gebelik elde etme şansına kavuşabilirler ancak hastalığın getirdiği ek sağlık problemleri ve nakil sonrasında kullanılan ilaçların etkisi spontan gebelik ihtimalini azaltmaktadır. Dolayısı ile bu hasta gruplarında belirli bir bekleme süresinin içerisinde doğal yolla gebelik oluşmazsa tüp bebek tedavisine başlamak faydalı olacaktır. Tüp bebek tedavisi uygulanan nakilli hastalarda hormonların normal değerlere gelmesini beklemek için taze embriyo transferi yerine dondurulmuş embriyo transferi tercih edilmeli, çoğul gebeliğin risklerinden kaçınmak için tek embriyo transferi yapılmalı ve gebelik takiplerinde multidisipliner bir yaklaşım gösterilmelidir" dedi.
Prof. Dr. Kübra Boynukalın, "Adetler düzensizleşir ve menopoz öncesindeki bu dönemde östrojen seviyesi hızlı bir düşüş gösterir. Sonunda yumurtalıklarda yumurta gelişimi ve östrojen üretiminin durması ile adetler kesilir; menopoz süreci başlar. Çeşitli sebeplerle bir kadının 40 yaşından önce adet kanamalarının sonlanması erken menopoz olarak değerlendirilir. Erken menopoz belirtileri kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir ancak ilk belirti sık aralıklarla adet olmak denilebilir.
İngiltere’de Robbie Wilson, sekiz yıl önce henüz 34 yaşındayken kanserden öldü. O öldüğü sırada karısı Josie Lloyd-Wilson, ilk çocuklarına sekiz haftalık hamileydi. Bu gebelik tüp bebek tedavisiyle olmuştu.
Polikistik over sendromunun üreme çağındaki kadınlarda sıklıkla görüldüğünü söyleyen Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Aytaç Tohma, "Yumurtlama bozukluğuna, erkeklik hormonu olan androjen hormonlarının artışına ve yumurtalıklarda çok sayıda küçük kist oluşmasına neden olan bir hastalıktır. Ülkemizde her 5-7 kadından birinde görülen polikistik over sendromunda en sık karşılaşılan belirtiler adet düzensizliği, kısırlık, aşırı tüylenme, sivilce artışı, saç dökülmesi, kilo alma ve zor kilo verme şeklinde görülmektedir" dedi. Polikistik over sendromu olan ve doğal yollarla çocuk sahibi olamayan hastaların tedavisinde ilk basamağın sağlıklı beslenme ve spor ile kilo verilmesini sağlamak olduğunu aktaran Doç. Dr. Tohma, "Sonraki adım olarak ise birtakım yumurtlama tedavileri uygulanmaktadır. Bu yaklaşımların doğrultusunda doğal yolla gebelik elde edemeyen hastalar için ise aşılama ya da tüp bebek tedavisi önerilmekte ve başarılı sonuçlar elde edilmektedir" diye konuştu.
Bilimsel bilgileri topluma en doğru şekilde ulaştırma misyonuyla faaliyetlerini yürüten Sabri Ülker Vakfı tarafından 2016 yılından beri verilen Sabri Ülker Bilim Ödülü, İstanbul’da gerçekleştirilen törenle sahibini buldu. Toplum sağlığı üzerine araştırmalar yapan genç bilim insanlarına verilen en saygın ödül programları arasında yer alan Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün bu yılki sahibi Berlin’deki Max Planck Moleküler Genetik Enstitüsü'nde Kök Hücre Kromatin Grubu’nun liderliğini yürüten Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu oldu.
Polikistik over sendromunun üreme çağındaki kadınlarda sıklıkla görüldüğünü söyleyen Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Aytaç Tohma, "Yumurtlama bozukluğuna, erkeklik hormonu olan androjen hormonlarının artışına ve yumurtalıklarda çok sayıda küçük kist oluşmasına neden olan bir hastalıktır. Ülkemizde her 5-7 kadından birinde görülen polikistik over sendromunda en sık karşılaşılan belirtiler adet düzensizliği, kısırlık, aşırı tüylenme, sivilce artışı, saç dökülmesi, kilo alma ve zor kilo verme şeklinde görülmektedir" dedi. Polikistik over sendromu olan ve doğal yollarla çocuk sahibi olamayan hastaların tedavisinde ilk basamağın sağlıklı beslenme ve spor ile kilo verilmesini sağlamak olduğunu aktaran Doç. Dr. Tohma, "Sonraki adım olarak ise birtakım yumurtlama tedavileri uygulanmaktadır. Bu yaklaşımların doğrultusunda doğal yolla gebelik elde edemeyen hastalar için ise aşılama ya da tüp bebek tedavisi önerilmekte ve başarılı sonuçlar elde edilmektedir" diye konuştu.
Kadın rahmine transfer edilen embriyolar embriyolog tarafından seçilir. Ne yazık ki, sadece şekline bakarak kromozomal olarak normal olan embriyoları, kromozomal olarak anormal olan embriyolardan ayırt etme yeteneğimiz ciddi şekilde sınırlı kalmaktadır. Esasen, embriyologlar transfer için embriyoları üç temel kritere göre seçerler: hücre şekli, hücre sayısı ve hücre bölünme hızıdır. Üçüncü günde en az 6 hücreli aşamaya kadar gelişen embriyoların başarı beklentisi 5 veya daha az hücreli embriyolara göre çok daha iyidir.
35 yaşın altında olan ve 1 yıl boyunca korunmasız düzenli cinsel birlikteliğe rağmen doğal yolla çocuk sahibi olamayan çiftlerin vakit kaybetmeden hekime başvurmaları ve üreme sağlığına yönelik gerekli kontrollerini mutlaka yaptırmaları gerekir. Bu süre kadın yaşının 35 ve üstü olduğu durumda ise 6 ay olarak düşünülmektedir diye konuşan Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Işık Kaban; “Çiftlerimiz bize başvurduğunda öncelikle detaylı muayene yapılır ve A’dan Z’ye gerekli tüm tetkikler değerlendirilerek hem kadın hem de erkek kaynaklı karşılaşabileceğimiz tüm problemler araştırılır. Erkek için spermiogram, kadın için hormon testleri, AMH dediğimiz yumurtalık rezerv testi ve rahim filmi başlangıç değerlendirme testlerimizdir. Ortaya çıkan sonuçlar doğrultusunda çiftin aldığı tanıya göre bir yol haritası çizilir. Eğer çift genç yaştaysa ve çocuk sahibi olmaya engel olan belirgin bir problem görülmüyorsa bir müddet daha bekleme süresi tanınabilir.
Sperm ile döllenen yumurtanın rahim boşluğu yerine fallop tüplerine, karın boşluğuna ya da rahim ağzı gibi bölgelere yerleşmesi dış gebelik olarak adlandırılmaktadır. Dış gebelikte embriyo yerleştiği bölgede gelişmeye devam ettikçe belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Semptomlar genellikle gebeliğin 4-12’nci haftaları arasında fark edilir ve pelvik bölgede ağrı ile birlikte hafif vajinal kanama gözlemlenir diye konuşan Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Işık Kaban; “Dış gebelik görülen hastalarda vakit kaybetmeden müdahale etmek ve gebeliği sonlandırmak gereklidir. Gebeliğin ilerlemesi daha ciddi komplikasyonlara yol açarak anne adayının hayatını riske atabilir. Dış gebelik yaşayan kadınların büyük bir çoğunluğu ileride sağlıklı bir gebelik elde edip anne olabilir. Dış gebelik yaşadıktan sonra tekrar hamile kalınmaması gibi bir durum söz konusu değildir. Kadın vücudunda yer alan iki adet fallop tüpünden biri daha önce dış gebelik nedeniyle hasar gördüyse veya vücuttan çıkarıldıysa sağlıklı olarak kalan diğer tüple hamilelik gerçekleşebilir. Her iki fallop tüpünün de hasar aldığı ya da çıkarıldığı durumda ise tüp bebek tedavisine başvurularak çocuk sahibi olunabilir” dedi.
İnsan yumurtası çok karmaşık bir yapıdır. Bu nedenle, onu işlevsiz hale getirebilecek hasara tabidir. Hücreler bölündüğünde, kromozomlar (sizin ve eşinizin genlerini içeren DNA paketleri) çoğalır ve hücrenin ortasında sıralanır. Hücre bölünürken kromozomların yarısı bir yönde, diğer yarısı ise tam tersi yönde hareket ederek iki özdeş hücre oluşur. Bu kromozomlar, hücre bölünmesi için gerekli olan kromozom ayrımından sorumlu olan iğ aparatı adı verilen bir yapıya bağlı oldukları için hareket ederler.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ali Fuat Şengör, hamilelik döneminde dikkat edilmesi gerekenler ve gebelik yaşı hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Şengör, üniversite okuyan kişi sayısındaki artışla beraber, gebe kalma ve çocuk sahibi olma yaşının ilerlediğini dile getirdi.
Tüp bebek sayfası, umut dolu ve kapanacak gibi değil. Kaygı da dolu elbette. Soru işaretleri ve keşkeler de var. Ama denemeye değmez mi? Bilimsel gelişmeler sağ olsun; çoğu zaman değiyor.
Çatır çatır doğurmamız için uygun şartlar var mı? Öyleyse değmeyin keyfimize. Ama bir sorun varsa da doktorlar yok mu? Sorular havada kalmasın, gönüller ferahlasın ve Dr. Google her işe karış(tırıl)masın.