Son dakika Azospermi haberleri ile ilgili Posta.com.tr'ye eklenen tüm haberler bu sayfada yer almaktadır. Geçmişte yaşanan Azospermi gelişmeleri, bugün yaşanan en flaş gelişmeler ve çok daha fazlası sürekli güncel olan Azospermi haber sayfamızda...
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru; hamileliğe bağlı bazı değişiklikler nedeni ile hamilelerin sıcak havadan daha çok etkilendiğini belirterek uyarılarda bulundu. Buyru, gebeliğe bağlı hormonal ve fizyolojik değişiklikler, alınan kilolar, kan akışının artması, solunum kapasitesinin azalması, kalp hızının fazla olması, sıcaklık ve nemin daha fazla hissedilmesine yol açtığını belirtti.
Günümüzde her 6 çiftten biri sperm sayısının azlığı veya sperm kalitesinin kötü olmasından dolayı çocuk sahibi olma konusunda problem yaşamaktadır. Kadınlar dünyaya belirli bir yumurta kapasitesiyle gelir ve sonradan yumurta üretmeleri mümkün değildir. Erkek üreme hücresi olan spermin üretimi ise ileri yaşlara kadar devam eder diye belirten Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Semih Tangal “Sperm sayısının azalması ilerleyen yaşın yanı sıra beslenme alışkanlığı, stres seviyesi, geçirilen enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar gibi etkenlere bağlı olarak daha erken dönemde de gerçekleşebilir. Sperm sayısının azalması aynı zamanda sperm kalitesinin de düşmesine yol açar. Dolayısı ile spermin yumurtayı dölleme yetisi azalır. Tüm bu faktörler değerlendirildiğinde erkeklerin genellikle 40 yaşından sonra doğal yolla çocuk sahibi olma şansları azalabilir.
Sperm hücrelerinin üretimi, miktarı ve yumurtayı dölleme özelliği yeterli olmadığında doğal yolla beklenen gebelik gerçekleşememekte veya süreç oldukça uzamaktadır. Erkek kaynaklı yaşanan üreme problemlerine karşılık uygulanan son tedaviler çiftlerin çocuk sahibi olmalarını ve hayallerine kavuşmalarını sağlamaktadır diye konuşan Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Erol; “Erkeklerde kısırlık sorununu çözmeye yardımcı yöntemlerden biri de mikro TESE ameliyatıdır. Menisinde hiç sperm bulunmayan (Azospermi) erkeklerin testisinden sperm çıkarılmasına ve bu kişilerin tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmasına imkan sağlayan mikro TESE ameliyatlarında başarı oranı yaklaşık %60 düzeyindedir. Spermler, doğrudan üretildikleri yer olan testisten alınır ve anne adayından toplanan yumurtalarla tüp bebek tedavisi gerçekleştirilir. Mikro TESE ile fazla sayıda sperm elde edilmesi durumunda, kullanılmayan sperm hücreleri dondurularak saklanır ve ileride gerçekleştirilecek tüp bebek tedavilerinde çözülerek kullanılabilir” dedi.
Doğal yolla çocuk sahibi olamayan üç çiftten birinde problemin erkek kaynaklığı olduğu biliniyor. Erkeklerde kısırlığa sebep olabilecek fiziksel ve çevresel pek çok etken söz konusu olabilir; bunlardan biri de genetik faktörlerdir. Geçmişten günümüze yapılan bazı bilimsel çalışmalar çeşitli nedenlerle kısırlık problemi yaşayan ve yardımcı üreme teknikleri ile baba olan kişilerin çocuklarında da kısırlık riskinin arttığını söyleyen Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Erol, konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Doğal yöntemlerle çocuk sahibi olamayan çiftler tüp bebek tedavisine başvuruyor. Tüp bebek tedavisi uzun yıllardır başarıyla uygulanıyor. Doç. Dr. Suna Kabil Kucur, tüp bebek tedavisi ile ilgili merak edilen tüm detayları anlatıyor.
Her gün zevkle yazıyorum size. Asla boşluğa yollamadığım, yerine ulaşacağından emin olduğum mektuplar gibi. Birlikte bilinçleniyoruz. Ama neyi fark ettim biliyor musunuz? Bazı kavramlar, bazılarınız için hâlâ belli belirsiz salınıyor, kayboluyor ortalıkta. Onları yerli yerine oturtup kaldığımız yerden devam edelim öğrenmeye. Kadın doğumda duyduğunuz ‘başlıca’ diyebileceğim terimlerin karşılığını yazmak, bugünün görevi olsun bana. Okumak, anlamak ve yaymak da size. Çünkü biliyorsunuz; bu işte beraberiz.
Çocuk sahibi olamama son yıllarda en sık karşılaşılan ve görülme oranı giderek artan bir sağlık sorunudur. Çiftlerin 1 yıl süreyle düzenli ve korunmasız cinsel ilişki yaşamalarına rağmen doğal yollarla bebek sahibi olamaması durumunda kadın ve erkek ayrı ayrı değerlendirmeye alınır diyen Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Erol; “Toplumun %14 ünü etkileyen şeker hastalığı vücudun tüm sistemlerini ilgilendirdiği gibi erkeklerde de ejekülatın(meninin) meni kanallarında toplanması ve boşaltılmasını etkilemekte, aynı zamanda sperm kalitesini de bozmaktadır. Gebeliğe engel olabilecek faktörler ele alınırken diyabetik erkekte boşalma, sperm kalitesinde bozukluk ve hormonal bozukluklar göz ardı edilmemesi gereken konular arasındadır. Buna karşılık ilaçlarını düzenli olarak kullanan, doktor takibini aksatmayan, beslenme ve yaşam alışkanlıklarını değiştiren diyabet hastalarının kandaki şeker düzeyini kontrol altında tutması ve devamında yardımcı üreme teknikleri ile baba olması mümkündür” şeklinde konuştu.
Erkeğe bağlı kısırlık sorunlarından biri olan azospermi, menide hiç sperm bulunmaması anlamına gelir. Herhangi bir belirtisi olmayan bu problem, çiftlerin çocuk sahibi olamadığı durumlarda doktora başvurmasıyla birlikte yapılan testlerin sonucunda ortaya çıkmaktadır diyen Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Erol; “Genellikle doğuştan gelen çeşitli sorunlardan kaynaklanan azospermi, birtakım faktörlerin etkisiyle sonradan da oluşabilir. İleri yaş, stresli bir yaşam, dengesiz ve sağlıksız beslenme azospermiye neden olan etkenler arasında gösterilir. Azospermi teşhisi konulan erkeklerin doğal yollarla baba olması oldukça zordur ancak gelişen teknoloji ve tedavi yöntemleri sayesinde azospermi, tedavisi yapılabilen bir rahatsızlıktır. Bu probleme sahip olan erkekler tüp bebek tedavisine başvurarak bebek sahibi olabilirler” şeklinde konuştu.
Erkek infertilitesinin tedavisinde yeni gelişmeler olduğuna işaret eden Dünya Kısırlık ve Tüp Bebek Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Timur Gürgan, bilimin ve teknolojinin de yardımıyla artık erkekle ilgili kısırlığın tarihe karışacağını açıkladı.
Medline Adana Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Cem Şah, Kanadalı bilim insanlarının British Columbia Üniversitesinde yeni sonuçlanan bir çalışma sonucunda 3 boyutlu yazıcı yardımıyla kök hücreden sperm geliştirme çalışması başlattığını ve böylece çocuğu olmayan anne ve babalara yeni bir umut doğduğunu söyledi.
Doç. Dr. Bakırcıoğlu, araştırmanın, sperm yokluğuna bağlı kısırlıkta genetik faktörlerin kanıtlamasıyla, Kovid-19 ile dünya gündemine oturan mRNA aşılarının, bu türden infertil erkeklere çare olabileceğini göstermesi bakımından çok önemli olduğunu söyledi.
Üroloji ve Üreme Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Emre Bakırcıoğlu'nun sperm yokluğuna bağlı kısırlık (infertilite) sorunu olan 246 erkek hastayı incelediği araştırması, anne babası birinci dereceden akraba olan erkeklerin üçte birinde bu sorunun olduğunu ortaya koydu. Şimdiye dek hastaların yarısında nedeni bulunamayan sperm yokluğuna bağlı kısırlığın, aileden gelen genetik mutasyonlardan kaynaklı olabileceğini ilk kez gösteren bu çalışma, Amerikan Üreme Tıbbı Derneği'nin dergisinde de yayınlandı.
Doğum kontrol ilaçları ilk aylarda bulantı, baş dönmesi, baş ağrısı ve sinirlilik gibi bazı yan etkiler yapabilir. Bu yan etkilere zamanla vücut alışır. Ama çok sıkıntı yaşıyorsanız ve yaşam kaliteniz bozuluyorsa doktorunuza danışın.
Gebe kalamayan çiftlerin yüzde 40 ile 45’inde erkeğe bağlı nedenler görüldüğünü belirten Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, “Özellikle erkek infertilitesinde çocuklukta ya da sonraki yaşlarda geçirilen kabakulak veya ateşli hastalıklar, inmemiş testis öyküsü, diyabet, akciğer hastalığı gibi sistemik hastalıklar, mesleki kaynaklı maruziyet sorgulanmalıdır” dedi.
Hastaların değerlendirilmesi için standart uygulama, özgeçmiş ve medikal geçmişi, fiziksel muayenesinin yapılması ve ardından gerekirse laboratuvar testlerinin yapılmasıdır. Tele tıbba geçtiğimiz son zamanlarda fiziki muayenenin değeri veya gerekliliği konusu gündeme geldi. Modern testler ve teknoloji ile bu zamanda hala fiziksel muayene gerekli mi? Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Bakırcıoğlu, bu sorunun yanıtını verdi.
Evli çiftlerin yaklaşık beşte biri, istemelerine rağmen çocuk sahibi olamadıkları için doktora başvuruyor. İnfertilite yani kısırlık problemine her iki cinsiyette de eşit oranda rastlanıyor ve tedaviler kişiye özel olarak planlanıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Üroloji Bölümü'nden Op. Dr. Yusuf İlker Çömez, erkeklerde görülen infertilite ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. İşte çocuk sahibi olmak isteyen erkeklere 9 öneri.
Çocuk sahibi olmak için, kadın kadar erkeğin de sağlık durumuna, testlerine bakılmalı. Bu nedenle hem kadın hem de erkek gereken tetkikleri yaptırmalı, doktora başvurarak en uygun olan yöntemin tespit edilmesini istemeli.
Kısırlık, tüm dünyada birçok hastalık ve nedenle yaklaşık 60-80 milyon çifti etkileyen bir sağlık sorunu. Peki kısırlık olarak da bilinen infertilite nedir, nasıl tedavi edilir? Kısırlığı önleyen besinler nelerdir? Erkeklerde kısırlığı önleyen besinler hangileri? Azospermi nedir? Azospermi nasıl tedavi edilir? Kısırlık sorununun toplumda erkek ve kadında eşit oranda görüldüğünü söyleyen Tüp Bebek Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Çağcıl Yetim, "Sperm hareketlerini hızlandıran besinlerden nar ve domates kısırlık riskini azaltır. Araştırmalar düzensiz beslenen erkeklerde kısırlık riskinin fazla olduğunu göstermiştir" dedi.
Son yıllarda erkek kısırlığında mikroçip ile sperm seçme yöntemi bebek hayali kuran çiftler için umut oluyor. İlk defa Harvard'da bir Türk bilim adamı tarafından gerçekleştirilen Mikroçip yöntemi, sperm problemi olan kişilerde sperm hem DNA yapısı açısından hem de mikroskop altında en sağlıklı sperm seçilerek ayrıştırılmasına olanak sağlıyor. Doğum ve Tüp Bebek Uzmanları Doç. Dr. Tayfun Kutlu ve Dr. Ebru Öztürk Öksüz erkek kısırlığı tedavisinde 'mikroçip' yöntemini anlattı.
Plasentadan yapılan parçalarlar, erkeklerdeki iktidarsızlık sorunu çözülebilir. Prostat kanseri olan kişilere yapılan bu tedavide, plasentadan üretilen parçalar, kanser çıkarılmadan önce bölgeye naklediliyor. Prostatın etrafının sinirlerle kaplı olması, cerrahi açıdan bu operasyonu zorlayabiliyor.
Erkeklerin canlı ya da cansız hiç sperm hücresine sahip olamama durumu olarak tanımlanan azospermi hakkında Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Osman Ceylan bilgi verdi.
Bebek sahibi olmak için, kadın kadar erkeğin de sağlık durumuna, testlerine bakmak gerekiyor. Bu nedenle hem kadın hem de erkek tetkikleri yaptırmalı, sorun varsa doktora gidip en uygun olan yöntemin tespit edilmesini istemeli.